
Sign up to save your podcasts
Or


Efendim Merhabalar ben Tahir Vedat, Boğazımdaki Düğüm adlı programa hoş geldiniz.
geçen hafta bahsettiğimiz gibi bu hafta misafirimiz Cemil Meriç…
Çaylar da hazırsa hemen başlayalım.
lakabı Viktor hugo…
Arafta bir yalnız
HÜSEYİN CEMİL MERİÇ…
bir entellektüel…
hayatındaki sıkıntıları kitapları ile rafa kaldıran bir yazar…
bir şair…
Gözünü açtığı ev de aslında kitaba hürmet eden okuyan bir ev…
4 yaşında gözlük kullanmaya başlamıştı…
Babasından intikal eden bütün kitapları okuyan bir kahraman…
Girdiği kütüphaneyi sünnetlemeden tamamen okumadan çıkmayan bir okuyucu…
dünya edebiyatına jurnalleriyle giren evrensel bir sanatçı..
bu memlekette aydın olmak.. devlete ve halka rağmen düşünmek zordur düşünceyi tırnak içinde rağmen deyip susmayan bir dava adamı..
Ayakları ile bu ülkenin irfanına basan ama kanatlarıyla bütün dünya kültürünü dolaşan bir Zümrüdüanka…
Geceleri uyanır, kitaplara gömülüp ağlardı…
eskimez yazıyı çok güzel yazardı… inci gibiydi…
Şiirlerini yazılara gizlediği için, şair yönü biraz saklı kalmış olabilir ama…
şu şiire bakalım mesela…
lise sıralarında her hafta şiirle dolu bir kitap yazar arkadaşlarına hediye ederdi.
Nazıma olan mahareti nesirlerinde gizlidir aslında… nesirde şiiri kullanmıştır… Nesrin arkasında saklanmıştır..
şiire olan maharetini anlamak isteyen.. Victor Hugo’dan yaptığı iki adet edebi tercümeye baksın…
Görme yetisini kaybettikten sonra alemini okuduklarıyla aydınlatmıştır…
çok çalışkan bir insandı…
çok ince işçiliğe sahip bir yazı ustası
11000 ciltlik miras bıraktı çocuklarına…
Kitapları hep göz önünde bulundurmamız lazım derdi… göze ve gönle bir şölen bir ihtişam..
By Tahir VedatEfendim Merhabalar ben Tahir Vedat, Boğazımdaki Düğüm adlı programa hoş geldiniz.
geçen hafta bahsettiğimiz gibi bu hafta misafirimiz Cemil Meriç…
Çaylar da hazırsa hemen başlayalım.
lakabı Viktor hugo…
Arafta bir yalnız
HÜSEYİN CEMİL MERİÇ…
bir entellektüel…
hayatındaki sıkıntıları kitapları ile rafa kaldıran bir yazar…
bir şair…
Gözünü açtığı ev de aslında kitaba hürmet eden okuyan bir ev…
4 yaşında gözlük kullanmaya başlamıştı…
Babasından intikal eden bütün kitapları okuyan bir kahraman…
Girdiği kütüphaneyi sünnetlemeden tamamen okumadan çıkmayan bir okuyucu…
dünya edebiyatına jurnalleriyle giren evrensel bir sanatçı..
bu memlekette aydın olmak.. devlete ve halka rağmen düşünmek zordur düşünceyi tırnak içinde rağmen deyip susmayan bir dava adamı..
Ayakları ile bu ülkenin irfanına basan ama kanatlarıyla bütün dünya kültürünü dolaşan bir Zümrüdüanka…
Geceleri uyanır, kitaplara gömülüp ağlardı…
eskimez yazıyı çok güzel yazardı… inci gibiydi…
Şiirlerini yazılara gizlediği için, şair yönü biraz saklı kalmış olabilir ama…
şu şiire bakalım mesela…
lise sıralarında her hafta şiirle dolu bir kitap yazar arkadaşlarına hediye ederdi.
Nazıma olan mahareti nesirlerinde gizlidir aslında… nesirde şiiri kullanmıştır… Nesrin arkasında saklanmıştır..
şiire olan maharetini anlamak isteyen.. Victor Hugo’dan yaptığı iki adet edebi tercümeye baksın…
Görme yetisini kaybettikten sonra alemini okuduklarıyla aydınlatmıştır…
çok çalışkan bir insandı…
çok ince işçiliğe sahip bir yazı ustası
11000 ciltlik miras bıraktı çocuklarına…
Kitapları hep göz önünde bulundurmamız lazım derdi… göze ve gönle bir şölen bir ihtişam..