Sessiz Sigara

#4678


Listen Later

Görüşmek istediğimi farkettim. Hem de konuşurken. Yükümlülüğünü hissetmediğim biriyle. Kısaca sürekliliğini sevdiğim bir arkadaşımla.
Hissetmiştim aslında. Arkadaşımla konuşmadan önce de. Ama duyunca kendimi. Anca farkettim istediğimi. Biriydi bu arkadaşıma bahsettiğim. Öncesinde birazcık bildiğim. Hatta sevsem mi diye düşündüğüm. Birisi. Hoş muydu? Sevecek kadar. Boş muydu? Dinleyecek kadar. Denemeliydim. Ama uğraşmadım.
Sonra gün geldi. Bir kaç sonraki düne. Dediğim gibi farketmiştim önceden istediğimi. Anca duyunca anlayabilmiştim. Harekete geçmedim. Çünkü bilemedim. Gereken kadarını.
Bekliyormuşum ki sırasını. Kabul etmişim anlamsız bir teklifi. Gitmişiz. İtin tekine. İstediğim kişinin yerine. Bilmiyordum tekliften önce. İstediğimin orada olduğunu. Merak etmedim o yüzden orada olup olmadığını. Zaten gittiğimde yerine. Söyledi herifin biri. Burada istediğin biri. Görebilirsin kendisini. Soramadım. Nereden biliyorsun istediğimi? Diye. Söylemesem de. Önemi kalmadı gerçekleşince. Kendisi geldiğinde. Bir şey ifade etmedi yüzüme. Sanardım herhalde. İşleyecek derinlere. Ama işlemedi tabii ki de.
Günün çoğunda birlikteydik. Unutmuşum bile. Yazarken hatırladım şimdi. Önemsememişim demek ki. Olup olmadığını. Ama o zaman niye yazıyorum bunca metni. O sorunun cevabı başka. Ama öğreneceğim sonlarda. Ardı ardına konuşmalarla. En sonunda. Kaldık ortada. Ben ve o. Ya da ben ve sen. Belki biz ve ben.
Selamlar konuşmalarla tükenmiş. Nasılsınlar için zaman geçmişti artık. İki kişi karşı karşıya. Sanıyorlar ki istedikleri. Konuşmak. Aslında tek dert. Kendini aktarmak. Yüzlerine bakmıyorlar bile. Aktarılsın tüm sözcükler. Anlaşılsın içindekiler. Onaylansın düşüncelerle. Sorgulansın koca bir merakla. Kesinlikle ilgi yoktu aralarında.
Tanımak için önemliydi. Bu ikisi. En azından benim için. Merak ve ilgi. Merakım sorar. İlgim dinletir. İkisi ise sevdirir. Ne kadar gerekli? Sevginin kendisi. Bu bana gerekli? Diyebilmek için. Hiç bir ilgim. Veya merakım cevaplayamadı bu soruyu. Belki de korkuyu.
Sesini duydum ilgimin sebebiyle. Dağıldım birden. Dinlemeden. Atıldım en dipten. İçimdeki herhangi sebepten. Anlattım yeniden. Konuştuk böyle. Saatlerce. Bakmadım saate. Belki de dakikalarca. Bir süre sonra bakmadım aynaya. Takıldım ona. Duyamadım dediklerini. Galiba yüzündekilere. Dudak olabilir. Değmiştim çünkü bir kaç kere. Bakıyordum dişlerine. Konuşurken görmüştüm onları. Dudağın arkasında saklıydı. Ama açılıyordu. Konuşurken. Beyazdı. Yüzündeki tek beyaz yer gerçekten de sadece orasıydı. Dikkat çekiyordu haliyle. Herhalde farketti bir süre sonra. Gözleri döndü bana. Anladım o sırada. Gözlerine baktım o anda. Kısıklardı fazlasıyla. Sinirlenmiş miydi acaba? Yok lan ne alaka. Kim sinirlenmiş, yüzüne bakan birine. Konuşurken neresine baksaydım allah aşkına. Konuşma demişken de. Şimdi hatırladım. Bizim muhabbet tartışma olmuş. Kendisi söyledi. Bu muhabbet tartışmaya dönmüş. Ya da benim düşündüğüm gibi dönüşmüş. Güzel de olmuş. Sevmiş benimle olmayı. Söyleyince öğrendim hepsini. Teşekkür de ettim. Rica etmedi. Etse garipte olurdu. Nezaketen demiştim ben. O ise gerçekten öyle düşündüğü için. Bende sevmiştim. Ama galiba eğlenmemiştim. Hem fikir değildik bu konuda. Onun için güzeldi konuşmak. Benim için ise sevilesiydi. Belki de eğlenmemiştik. Ama ikimiz için de hoşmuş. O da yeter o zaman. Hep aynı fikir olmak zorunda değiliz ya. Gidiş seferi başladı. Zaman geldi. Ayrılmaya. Ben eve. O da başka bir yere.
Çıkınca dışarıya. Arzuladığımı hissettim o anda. Ama konuşanı değil. Görüneni. Merakım konuşanda. İlgim görünen de. Ama birleşmiyordu kendisiyle. Sanki görünen başka bir yerde. Görünen farklı bir yerde. Düşününce. Abartı gibiydi sadece. Farklı bir sebepten. Eften püften nedenden. Tavrı sevecen. Ama çok uzaktı benden.
...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Sessiz SigaraBy Zikirmatik