Arada kendime soruyorum.
Ne için yaşıyorsun? Ardından şunu da soruyorum.
Ne için ölürsün? Her seferinde ikisinede farklı farklı cevaplar verebiliyorum.
Bundan mutluyum.
Bir sefer bu ikiliyi kendime sorarken ilgimi çeken bir şey oldu.
Cevaplarımın arasındaki ilişki.
Sebeplerin birliği.
"Merakından yaşar mısın?
Yaşarım.
Meraktan ölür müsün?
Ölürüm."
"Başarmak için yaşar mısın?
Yaşarım.
Başarmak için ölür müsün?
Ölürüm."
"Biri için yaşar mısın?
Yaşarım.
Biri için ölür müsün?
Ölürüm."
Sebepler aynıysa anlarım ki
Bu benim huzursuzluk sebebimdir.
Cevaplar zıtlaşırsa:
"Ne için yaşıyorsun?
Ölmemek için.
Ne için ölürsün?
Yaşamamak için."
İşte o çok ayrı bir vaka.
Farklı bir hava.
Bambaşka yaban bir dünya.