A'RAF SURESİ 139-146 MEALİ N039 M007
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
139- Şüphesiz onların (puta tapanların) içinde bulundukları (sapıklık) yok olucudur, yaptıkları da batıldır.
140- (Musa): "O, sizi alemlere üstün kılmışken, Allah’tan başka size İlah mı arayayım?" dedi.
141- Hani biz, size azabın en şiddetlisini yapan, oğullarınızı öldürüp kızlarınızı sağ bırakan Firavun'un hanedanından sizi kurtarmıştık. Bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.
142- Musa ile otuz gece sözleştik ve ona (otuz güne) on ilavesiyle tamamladık. Böylece Rabbinin belirlediği vakit kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a: "Kavmimin içinde benim yerime geç, islah et ve bozguncuların yoluna uyma" dedi.
143- Musa belirlenen vakitte geldi ve Rabbi ona konuştu. (Musa): "Rabbim, bana (Kendini) göster de seni göreyim" dedi. (Rabbi): "Sen, beni göremezsin; ancak şu dağa bak, eğer yerinde durursa sen de beni görürsün" dedi. Rabbi, o dağa tecelli edince, onu paramparça etti. Musa da düşüp bayıldı. Ayıldığında: "Seni tenzih ederim. Sana tevbe ettim ve ben iman edenlerin ilkiyim" dedi.
144- (Allah) : ‘Ey Musa, seninle konuşmamla, mesajlarımla seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol" dedi.
145- Biz ona öğüt olarak her şeyi ve her şeyin tafsilatını levhalara yazdık. "O’nu kuvvetle al. Kavmine en güzelini tutmalarını emret. Fasıkların yurdunu size yakında göstereceğim.
146- Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden çevireceğim. Bütün ayetleri görseler de onlar iman etmezler. Doğru yolu görseler bile onu yol edinmezler. Azgınlığın yolunu görseler onu yol edinirler. İşte bu, onların ayetlerimizi yalanlamalarından ve ondan gafil olmalarındandır.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/araf-suresi-139-146-tefsiri-ali-kucuk