Merhaba canlarım bir tanelerim! Hala kuş besler gibi önünüze atılan aşk kırıntılarıyla doymaya mı çalışıyosunuz?
Bu bölümde sadece “breadcrumbing” dediğimiz o duygusal oyalama halini değil,
aynı zamanda yedekte tutulmanın, umutla beklemenin, kırmızı ruju sürüp yalnızca kendin için dışarı çıkmanın hikâyesini konuşuyoruz.
Ayrılmak için yeterli sebepler serisinden bir dinleyici hikayesiyle, kırıntılardan beslenmek yerine kendine bir ziyafet çekmenin hakkını teslim ediyoruz.
Bir yanda Belçikalı ev sahibimle kültürler arası derin sohbetler,
bir yanda Avrupa’da gördüğümüz bireysellik kültürüyle Türkiye’deki aidiyet ihtiyacı arasındaki farklar,
öte yanda ise kendi kırmızı topuklularıyla yürümeyi seçen kadınların içten sesleri…
Bu bölüm;
“Yeterince sevildim mi?”
“Yoksa sadece yedekte mi tutuluyorum?”
diye kendi kendine sorduğun her anın cevabı olabilir.
Kahveleri, şarapları alın çikolataları Belçika’dan ben getiriyorum zaten.
Podcast Reklam ve Sponsorluk: [email protected]
Mail adresim: [email protected]
Ayrılsak da Podcast Kalalım serisinin müzik playlisti:
https://open.spotify.com/playlist/7A1oujL8Y7lNoPtQbmysiO?si=3062b2731ce5432d&nd=1&dlsi=65508354ec8e4f26
[00:00] Ceyda’nın Tanıtımı ve Podcast’a Giriş
[02:51] Aşk Kırıntıları ve Duygusal Oyalama
[05:48] Breadcrumbling: Duygusal Manipülasyonun Tanımı
[09:06] Neden Breadcrumbling Yapılır?
[11:57] Kültürel Farklılıklar ve İlişki Dinamikleri
[15:12] Gerçek Hikayeler ve Dinleyici Paylaşımları
[18:05] Kendine Değer Vermek ve Aşk Kırıntılarından Kurtulmak
Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices