Ahmet Taşgetiren, bu konuşmasında tasavvufun Müslüman kimliği içindeki yerini ve önemini tartışıyor. Özellikle dış görünüşle gerçek dervişliğin arasındaki farka, Yunus Emre'nin sözleri üzerinden değinerek dervişliğin yürek işi olduğunu vurguluyor. Ayrıca, imanın hayata yansıması ve gerçek imanın sadece dilde değil, kalpte ve davranışlarda da olması gerektiğini anlatıyor. Hazreti Ömer ve Rasulullah'ın örnekleri ile insanı gerçek imtihanının nefsi ile mücadelesinde olduğunu, bu mücadelenin günlük hayattaki çeşitli durumlarla sınandığını belirtiyor. Taşgetiren, insanların karakterini ve takvasını, zor durumlar ve muameleler üzerinden ölçmenin önemini vurgulayarak, sonunda her şeyin Allah'ın huzurunda hesaba çekileceğini ve asıl bakılacak olanın kalplerin durumu olduğunu ifade ediyor.