Ütopya, gerçekleşmesi mümkün olmayacak kadar iyi ve güzel olanı anlatır. Distopya ise, insanlığın kaybolduğu, baskı rejimlerinin teknolojiyi de kullanarak insanları tek düze hâle getirdiği kötü ve çirkin olanı anlatır.
Distopya, sistem eleştirisidir. İktisadi, siyasi ve sosyal düzenin köleleştirdiği, düşünme güçlerini ve hatta konuştukları dilleri akıllarından aldığı düzenleri anlatır.
Aldous Huxley, "Cesur Yeni Dünya’da" Fordizm ilkeleri çerçevesinde iktisadi düzende tüketime şartlanmış insanları anlattı?