yekta kopan/kediler güzel uyanır 29. sayfa "Meğer her ayrılık, sevdiğin bir şairin intiharı gibiymiş. Beden kendini sonsuza gömüyor, sadece dizeler ve duygular kalıyor geriye. Şu anda tam da şu anda ruhumu silkeleyen öpüşünü hatırlamaya çalışıyorum. olmuyor. Gözümün önüne o sahil kasabasındaki evde -sahi neresiydi orası?- teninin bilgeliğini katarak yaptığın domatesli makarna geliyor. komik değil mi. gül o zaman. sen hep gül. Dalgalar denizde dans ediyordu. Senin omuzların kıpır kıpırdı. Bir metin okumuştun sonra, sen mi yazmıştın alıntı mıydı bilmiyorum. keşke bir satırını hatırlasam. "Buğday nasıl makarna oluyor?" demiştim. Olabiliyormuş meğer, her şey olabiliyormuş. Şimdi dalgalar başka kıyılara vuruyordur lacivert bedenlerini. Peki senin omuzların nasıl?