Gökten Düşen Ay Tanrısı efsanesini dinlediniz. Peki bu dramatik mit, Hititler için gerçekte ne anlama geliyordu?

Veritas Antiqua'nın bu bölümünde, hikayenin bir adım ötesine geçiyor ve bu kozmik dramayı masaya yatırıyoruz. Elimizdeki çift dilli (Hattice-Hititçe) tablet, belki de kâtipler için bir "ders materyaliydi". Peki bu tablet bize mit hakkında ne anlatıyor? Bu, Fırtına Tanrısı'nın gazabıyla tetiklenen bir kaza mı, yoksa Ay'ın pazar yerine "bilinçli" bir inişi miydi?

Tartışmamızın merkezinde şu sorular var:

• Bu olay, Hititlerin "hassas denge" üzerine kurulu evren anlayışını (Kozmos) nasıl sarstı?

• Kutsalın, dünyevi alana (pazar yerine) inmesi neden bir "kirlenme" (Paparatar) olarak algılandı?

• Çözüm neden kaba kuvvet değil de "ikna, teselli ve ritüelistik arınma" oldu?

• Hapantalli ve Kamruşepa'nın bu krizdeki uzmanlık rolleri nelerdi?

Ve elbette, tam en kritik anda tabletin "kırık" olması ile bir kâtibin tabletin kenarına çizdiği o "sürrealist aslan" detayının anlamını konuşuyoruz.

Efsanenin perde arkasını ve Hititlerin sarsılan kozmosunu bizimle birlikte analiz edin.