
Sign up to save your podcasts
Or
Necromanteion, Yeraltı Dünyası’nın tanrısı Hades ve onun eşi tanrıça Persephone’ye adanmış eski bir tapınaktı.
Eski Yunan inançlarına göre, ölülerin bedenleri toprakta çürürken ruhları serbest kalır ve topraktaki yarıklar aracılığıyla Yeraltı Dünyası’na giderdi. Ölülerin ruhlarının, gelecekten haber verme gücü de dahil olmak üzere, yaşayanların sahip olmadığı yeteneklere sahip olduğu söylenirdi. Bu nedenle Yeraltı Dünyası’na giriş olduğu düşünülen yerlerde, kehanetler almak amacıyla nekromansi (ölülerle iletişim) uygulamak için tapınaklar inşa edilmiştir.
Tanaeron’daki Poseidon Tapınağı’nın yanı sıra Hermione (Argolis), Cumae (İtalya) ve Herakleia’daki (Pontos) tapınaklar gibi diğer tapınaklarda da büyücülük yapıldığı bilinmekle birlikte, Epirus’taki Necromanteion bunların en ünlüsüydü.Necromanteion’un (“Ölüler Kahini”) Hades diyarındaki beş nehirden üçünün – Akheron (Neşesiz), Pyriphlegethon (Ateşle Alevlenen) ve Kocytus (Ağlayan) – buluşma noktasında yer aldığı söylenirdi. Bu alanın Yunan arkeolog Sotirios Dakaris tarafından 1960’larda Epirus’ta keşfedildiğine inanılmaktadır.
Necromanteion, Yeraltı Dünyası’nın tanrısı Hades ve onun eşi tanrıça Persephone’ye adanmış eski bir tapınaktı.
Eski Yunan inançlarına göre, ölülerin bedenleri toprakta çürürken ruhları serbest kalır ve topraktaki yarıklar aracılığıyla Yeraltı Dünyası’na giderdi. Ölülerin ruhlarının, gelecekten haber verme gücü de dahil olmak üzere, yaşayanların sahip olmadığı yeteneklere sahip olduğu söylenirdi. Bu nedenle Yeraltı Dünyası’na giriş olduğu düşünülen yerlerde, kehanetler almak amacıyla nekromansi (ölülerle iletişim) uygulamak için tapınaklar inşa edilmiştir.
Tanaeron’daki Poseidon Tapınağı’nın yanı sıra Hermione (Argolis), Cumae (İtalya) ve Herakleia’daki (Pontos) tapınaklar gibi diğer tapınaklarda da büyücülük yapıldığı bilinmekle birlikte, Epirus’taki Necromanteion bunların en ünlüsüydü.Necromanteion’un (“Ölüler Kahini”) Hades diyarındaki beş nehirden üçünün – Akheron (Neşesiz), Pyriphlegethon (Ateşle Alevlenen) ve Kocytus (Ağlayan) – buluşma noktasında yer aldığı söylenirdi. Bu alanın Yunan arkeolog Sotirios Dakaris tarafından 1960’larda Epirus’ta keşfedildiğine inanılmaktadır.