genç-iz

Kim özgüvenlidir? Kalabalık ve tanınmayan bir ortamda herkesle iletişim kurabilen mi? Kimsenin ne diyeceğinden korkmadan düşüncesini paylaşan veya yalnız kalmaktan korkmayan mı? Özgüven insanın yetenekleri ve potansiyeli hakkında olumlu bir inanç geliştirmiş olmasına deniliyor.

Bunu bölümde Ümmü Gülsüm Güre ile konuşuyoruz.

Bu senenin son ramazan tefsir halkasında Fussilet suresinin 30-36. ayetlerini Elif Köse ile konuştuk.

”Şüphesiz, Rabbimiz Allah´tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Gafûr ve rahîm olan Allah´ın ikramı olarak orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır. (İnsanları) Allah´a çağıran, iyi iş yapan ve «Ben müslümanlardanım» diyenden kimin sözü daha güzeldir? İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.”
(Fussilet Suresi, 41:30-36)

Tefsir halkamızın bu bölümünde Dr. Fatma Bayraktar Karahan ile Hadid suresinin 20-21. ayetlerini konuştuk.

”Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah´ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir. Rabbinizden bir mağfirete; Allah´a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. İşte bu, Allah´ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.” (Hadîd Suresi, 57:20-21)

Ramazanın ikinci haftasında Sultan Ergün ile Âl-i İmran suresinin 102-104 ayetlerini konuştuk.

”Ey iman edenler! Allah´tan, O´na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin. Hep birlikte Allah´ın ipine (İslâm´a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah´ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O´nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız. Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âl-i İmran, 3:102-104)

Bizi tekrar bir ramazana daha kavuşturan Allah’a hamd olsun. Bundan bir sene önce ramazan vesilesi ile başlamıştık genç-iz’e. Rahmet ikliminde yine Kur’an-ı Kerim ile hemhâl olmaya ve tefsir halkalarımıza devam edeceğiz.

Bu senenin ilk bölümü Prof. Dr. Soner Duman ile. Tuba Yelken kendisi ile Enfal suresinin 2-4.ayetlerini konuştu.

”Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah´ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.  Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir. İşte onlar gerçek müminlerdir. Onlar için Rableri katında nice dereceler, bağışlanma ve tükenmez bir rızık vardır.” (Enfal Suresi, 8: 2-4)

5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü. Hiç bir karşılık beklemeden, topluma ve insan hayatına katkı sağlamayı hedef edinen onurlu davranışı Şeyma Betül Kuri ile konuştuk.

İlk emirden, kitap tavsiyelerine kadar uzanan bir sohbet. Kitaba, okumaya ve onlara zaman ayırmaya dair konuştuğumuz bu bölümde Habip Yazıcı konuğumuz oldu.

Hz. Muhammed (s.a.v) Rabbi tarafından bir tanık, bir müjdeci, bir uyarıcı, Allah’a çağırıcı ve etrafını aydınlatan bir ışık olarak gönderilmiştir. Onun varlığı ve gönderilişi genelde insanlık, özelde müminler için Allah’ın büyük bir lütfu ve müjdesidir.

Mevlid Kandilinde Rasulallah (s.a.v)’in müstesna insanlığını ve özellikle gençlerle iletişimini IGMG Kültür Sanat Sorumlusu Hattat Ünal Ünalan ile konuşuyoruz.

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Sırp birliklerce ele geçirilmesinin ardından başlayan ve kısa zaman içinde 8 bin 372 Boşnak sivilin katledildiği soykırım, Boşnak halkının kanayan yarası olmayı sürdürüyor.

Bu bölümde savaş süreci, soykırımın acı detayları ve günümüz Bosna ele alındı. Hatice Kübra Ergün sordu Selçuk Çiçek cevapladı.

Almanya’da bir mahkeme salonunda bıçaklanarak öldürülen bir isim Marwa El- Sherbini. Ölümü, Almanya’da Müslüman karşıtı ırkçılığın bir sembolü olarak yeni bir tartışma alanı oluşturdu.

Bu bölümde Hatice Kübra Ergün ve Büşra Gök Akca , Marwa’nın hikayesini ve Müslüman karşıtı irkçılığın gerçekliğini konuşuyorlar.

FAIR interntional: https://www.fair-int.de/