Fetö Gerçekleri

Gülen Cemaati FETÖ Örgütten Ayrılmak İsteyenlere Neler Yapıyor ?


Listen Later

FETÖ tarafından tart cezası almış eski bir komiser olarak Gülen cemaatinin kendi müritlerine verdiği cezaları anlattım !

Örgüt, kural olarak hiç kimseyi örgütten çıkarmamaktadır. Örgütte mecbur kalınmadığı sürece hizmetten adam çıkartılması yasaktır. Bunun sebebi, kovulan örgüt mensubunun, dışarıda örgüt içerisindeki yapılanma hakkında bilgi verebileceği ve deşifre olunacağı endişesidir. Örgüt birçok gizli veya önemli bilgiye sahip şahısları özellikle atmak yerine pasifize etmeyi tercih etmektedir. Bir nevi sindirme, yıldırma, baskı altına alma yöntemi ile kişinin kendi isteği ile örgütten ayrılması sağlanmaktadır.
Örgüte girenin çıkması zordur
Fetullahçı Terör Örgütüne bir kez girdikten sonra ondan elini kolunu sallayarak ayrılması, çıkması, kopması artık mümkün değildir. Fetullah Gülen, örgütün "kan ve irinden deryaları geçmek" üzere kurulup eğitildiğini, kişilerin bu kan ve irin deryasını tek başına aşamayacağını ve boğulacağını ifade ederek ayrılma ve kopmanın önünü kapatmaktadır. Örgüt önce eğitim vererek kazandığı kişiyi daha sonra kaybetmemek için tedbirler geliştirmiştir. Örgütsel eğitimden geçen kişiler genellikle örgüte isteyerek ve bilerek girdiğinden aldıkları eğitimin bir gereği olarak ondan kopamamaktadır. Çok az da olsa gerçeği gören, yapılanları sorgulayan, kötü bir işe alet edilen, örgütün hışmına uğrayan veya herhangi bir nedenle örgütten ayrılmak isteyenler de çıkmaktadır.
Örgüt dağılmayı önlemek için neler yaptı?
Örgüt dağılmayı önlemek ayrılmaların önüne geçmek için önce üyelerini korkutur. Korkutma, örgütten ayrılanın bozulduğu, tasfiye olacağı, bozuk düzen ve çarkın arasında kalacağı ve ezileceği yalanıyla gerçekleşir. Kazanacakken kaybedenlerden olacakları, cehenneme gidecekleri, dinden imandan çıkacakları, nasipsiz oldukları, öbür dünyada muhterem hocalarının şefaatçi olmayacağı önemle öğretilir.
Örgüt üyeleri kör alet konumuna getirildi
Örgütlü bir yapının devamlı üyeleri üzerinde bu korkuyu yayarak ayrılma halinde hayat hakkının bulunamayacağına, kendisi dışında kişilerin bir yaşama alanı oluşturamayacağına üyelerini inandırır. Korku ile kontrol altında tutma ilk modeldir. Bir süre sonra örgüt üyeleri bu korkuya da gerek kalmadan imani bir mesele olarak gördükleri bağlılığa boyun eğerek hiç bir sorgulama yapmadan gerçeklerden kaçarak beyinleri yıkanmış ve örgütün amacı için kullandığı kör alet duruma gelmektedirler.
Örgüt üyeleri örgüt tarafından iftiraya uğramaktan korkarlar
Örgütten kopan kimseler sudan çıkmış balık gibidir. Bunu kimse istemez. Yurt veya okul ya da ev dışında hiçbir hayatı bilmedikleri için zorlanırlar. İftiraya uğramamak, yapıdan kopmamak için ellerinden gelen gayreti gösterirler.
Tazir
Örgütten bir kimsenin ayrılacağı veya kopacağı sezilirse veya itaat dışına çıkanlara tazir uygulanır. Tazir, örgüt sorumlu abi veya ablasının kişiyi ikaz edip uyarması, aşağılaması, ona herkesin içinde rezil ederek küçük düşürmesi şeklinde gerçekleşir. Eğer örgüt üyesi bu tazir sonucunda ders alıp uslanmış ve itaate girmişse sorun yoktur. Tersi durumda daha ağır cezalar verilebilmektedir.
Şefkat Tokadı
Örgütten ayrılmak isteyenlerin bu iradesi fark edildiğinde bir diğer metot onları şefkat tokadı yalanıyla ikna ederek elde tutmaktır. Örgütten ayrılmak isteyenin başına kötü şeyler geleceği ileri sürülür ve şartlandırma yapılır. Örgütten ayrılacak kişinin en ufacık başına kötü bir şey gelse mesela o gün ayağı takılıp düşse, dikkatsizliği sonucu kafasını çarpsa, bir işi yolunda gitmese veya basit bir sınavdan kötü bir sonuç alsa bu hemen şefkat tokadına bağlanır ve o kişiye bu tanrının bir uyarısı olduğu ve derhal örgüte dönerek tövbe etmesi istenir. Bu psikolojik basit bir şartlandırmadır. Tıpkı fal bakmak gibidir. İnsan neye şartlanmışsa onu şartlandırmaya uygun olarak yorumlar ve kabullenir. Şefkat tokadı da aslında kişiler üzerinde oluşturulan şartlandırma ve korku vermenin bir türüdür.
Zecr Tokadı
Örgütten...
...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Fetö GerçekleriBy Gökhan Şentürk