Alfabeto Marco Polo

I - İstanbul


Listen Later

I1- İstanbul, Konstantinopolis, Byzantion İstanbul, Marmara Denizi’ni Karadeniz’le, Asya’yı Avrupa’yla bağlayan Boğaziçi üzerinde konumlanmıştır. Eski adları önceleri Byzantion sonra Konstantinopolis’ti.  Venedik ile bağlantısı ayrıcalıklıydı. Dünyanın merkezi, Akdeniz’le bağlanmıştı. Kültür, deniz ve ticaretin en önemli kavşağı olan Altın Şehre; Avrupa, Asya ve Afrika’dan insanlar ve ürünler geliyordu.
I2 – Konstantinopolis, altın ve güzellik  Konstantinopolis’te her şey altındı ve büyülenecek güzellikteydi. Babam Niccolò ve amcam Matteo ile başyapıtların arasında dolaşıyorduk. Hipodrom’a yakın kubbeler, mozaikler ve haçlarla zenginleştirilmiş Ayasofya bazilikasına (şu an Ayasofya Camisi’dir), Aya İrini bazilikasına (barış demek) ve Büyük Saraya, yani sanat hazineleriyle saray krallarının oturduğu yere hayran kalıyorduk.
I3 – Konstantinopolis, meydan ve heykeller Üzerinde Azize Helena heykelinin (İmparator 1. Konstantin’in annesinin heykeli) olduğu bir sütun bulunan Augusteon meydanı ve doğrudan Konstantin forumuna giden geniş yol vardı. Yunan heykellerine, zafer kemerlerine ve sütunlarına hayran kaldım. Kemerler, pazarlar ve lüks evler arasında dolaşıyordum.  Tauro meydanı ve Teodosio sütununa çıkan yolda yürüyordum.      
I4 – Konstantinopolis, giriş kapıları Şehrin iki giriş kapısı çok büyüktü. Ana kapı, yani Altın kapı, Marmara Denizi’ne bakıyordu. Bakır haline getirilmiş iki büyük fili vardı.  Kapı İmparator için ayrılmıştı, diğerine Altın Manto deniyordu ve bir altın küre vardı. Üzerinde bakırdan bir heykel vardı. Yazısıyla birlikte tamamen altın bir manto, koldan sarkıyordu: burada bir yıl yaşayan herkesin ondan bir tane olması gerekiyordu.
...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Alfabeto Marco PoloBy Alfabeto Marco Polo