Kur'an-i Kerim Tefsiri

Mumin Suresi 1-25 Tefsiri Ali Kucuk N060 M040


Listen Later

*40 MÜ’MİN SÛRESİ 1-25 M060 N040
Mekke döneminin ortalarına doğru indirilmiştir. Firavunun sarayında iman eden bir insandan bahsettiği için "Mü'min sûresi" adını almıştır. 85 âyettir. Bu sûre bize "Firavun gibi bir kral, Kârûn gibi bir kartel sahibi, Hâmân gibi bir bilgin sana düşmanlık yapsa da korkma. Allah dilerse düşman evinden dostlar çıkarır. Sen insanları cennete çağırmaya devam et" mesajını verir.
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile.
1 Hâ Mîm
2 Kitabın indirilmesi güçlü ve her şeyi bilen Allah'tandır.
3 Günahı bağışlayan, Tevbeyi kabul eden, azabı şiddetli olan, lütuf sahibi, O’ndan başka ilah yoktur. Dönüş O’nadır.
4 Allah’ın âyetleri hakkında ancak kâfirler tartışırlar. Onların ülkelerde gezip dolaşması seni aldatmasın.
5 Onlardan önce Nuh'un kavmi, onların ardından birçok topluluk (peygamberlerini) yalanlamıştı. Her ümmet peygamberlerini (cezalandırmak için) yakalamak istedi. Hakkı batılla yok etmek için mücadele ettiler. Ben de onları yakalayıverdim. Benim azabım nasılmış?
6 İşte böylece Rabbinin: "Şüphesiz onlar cehennem yaranıdır" sözü gerçekleşti.
7 Arşı taşıyanlar ve onun çevresinde olanlar, Rablerini hamd ile tesbih ederler ve O’na iman ederler. İman edenler için af isterler. "Ey Rabbimiz sen her şeyi rahmet ve ilimle kuşattın. Tevbe edenleri ve senin yoluna uyanları afvet ve onları cehennem azabından koru."
8 "Ey Rabbimiz, onları, babalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanları, onlara va'd ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen Aziz ve Hakimsin.
9 "Onları kötülüklerden koru. Sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki o günde ona rahmet etmiş olursun. İşte büyük başarı budur" diye dua ederler.
10 Şüphesiz kâfirlere: "Sizin kendinize öfkelenmenizden Allah'ın gazabı daha büyüktür." Siz, imana çağrıldığınızda inkâr etmiştiniz" diye seslenilir.
11 (Kâfirler) dediler: "Ey Rabbimiz, sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Biz günahlarımızı itiraf ettik. Bir çıkış yolu var mı?"
12 Bir tek Allah'a çağrıldığınızda inkâr etmeniz, O’na ortak koşulduğunda (o ortağa) iman etmeniz sebebiyle işte buradasınız. Hüküm yüce ve büyük olan Allah'ındır.
13 Size âyetlerini gösteren, gökyüzünden size rızk indiren O’dur. Allah'a gönülden yönelenden başkası (bunları) düşünemez.
14 Kâfirler hoşlanmasalar da, dini O’na halis kılarak Allah'a dua ediniz/insanları yalnız Allah’a çağırınız.
15 Dereceleri yükseltendir. Arşın sahibidir. Kavuşma gününden sakındırmak için, kullarından dilediğine kendi emrinden olan ruhu (vahyi) koyar.
16 O gün onlar (kabirlerinden) çıkarlar. Onlardan hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz. "Bu gün mülk kime aittir?" (dendiğinde) "Her şeye gücü yeten tek Allah'a aittir" (denir).
17 O gün herkese kazandığının karşılığı verilir. O gün haksızlık yapılmaz. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.
18 O yaklaşan güne karşı, onları uyar. (o gün) Yutkunurken yürekler boğaza dayanır. Zalimlerin sıcacık bir dostu, sözü dinlenen bir şefaatçisi de yoktur.
19 (Allah) Gözlerin hıyanetini, kalplerin gizlediğini bilir.
20 Allah hak ile hükmeder. O’nun dışında çağırdıkları ise, hiç bir şeye hükmedemezler. Şüphesiz Allah her şeyi işiten ve bilendir.
21 Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin akibetini görmezler mi? Onlar bunlardan kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleriyle daha üstün idiler. Günahları sebebiyle Allah onları yakalayıverdi. Onları Allah'tan koruyan da olmadı.
22 Bu, kendilerine peygamberleri apaçık delillerle geldikleri halde inkâr etmeleri sebebiyledir. Allah da onları yakalayıvermişti. Şüphesiz Allah güçlüdür, azabı şiddetlidir.
23 And olsun biz Musa'yı âyetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
24 Firavun'a, Hâmân'a ve Kârûn'a (gönderdik de) Onlar: "Bu bir yalancı sihirbazdır" dediler.
25 Tarafımızdan onlara hak ile gelince: "Onunla beraber iman edenlerin erkek çocuklarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın" dediler. Ancak kâfirlerin hilesi boşa gider.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sets/mumin-suresi-tefsiri-ali-kucuk
...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Kur'an-i Kerim TefsiriBy Hasan Göktaş