
Sign up to save your podcasts
Or
Asırlık bir zeytin gibi, mis kokulu bir çam ve sessiz bin bir can gibi… ‘Yanmak’, yanık kokan, alev gibi sıcak tek bir kelime, kömüre döndüren, kül yağdıran...
Her anında içinde olduğum Marmaris yangınlarında, yaşadığım Ege köyünde bedeni yanarken nefes alamayan her bir ağacın, kanayan her bir canın acısıyla ürettiğim ve onların kömürüyle kaplı, yanık kokan seramik heykel çalışmam ‘Yanmak’, her defasında bir daha yaşanmaması umudunu ve boğazımda düğümlenen asla silinmeyecek yanık kokulu anıları pişmiş toprak malzemeyle bünyesinde barındırmaktadır.
Asırlık bir zeytin gibi, mis kokulu bir çam ve sessiz bin bir can gibi… ‘Yanmak’, yanık kokan, alev gibi sıcak tek bir kelime, kömüre döndüren, kül yağdıran...
Her anında içinde olduğum Marmaris yangınlarında, yaşadığım Ege köyünde bedeni yanarken nefes alamayan her bir ağacın, kanayan her bir canın acısıyla ürettiğim ve onların kömürüyle kaplı, yanık kokan seramik heykel çalışmam ‘Yanmak’, her defasında bir daha yaşanmaması umudunu ve boğazımda düğümlenen asla silinmeyecek yanık kokulu anıları pişmiş toprak malzemeyle bünyesinde barındırmaktadır.