Mimar Ece Gürel'in Belgrad Ormanı'nda kaybolmasının ve ölmesinin ardından medyada onun spiritüel pratikleri baş köşeye oturdu. Ses meditasyonundan cadılık eğitimine kadar pek çok şey ortaya atıldı. Gürel'in gerçekten meditatif ya da spiritüel pratiklere katılıp katılmadığını medyaya yansıdığı kadarıyla biliyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var. Bu türden spiritüel arayışlar tüm dünyada olduğu kadar Türkiye'de de çok yaygın. Bizzat bazılarımız ya da çevremizdeki pek çok kişi bu pratiklerin parçası. Mirgün Cabas çağımıza damgasını vuran spiritüel arayışları, bu konuda akademik çalışmalar yapan Önder Küçükoral'la konuştu.

Din dışı spiritüel pratiklere katılan insanlar neyi arıyor?

Bu pratikler alternatif birer din mi?

Bu eğilimlerin ortak yönü ne?

Bu uygulamalara katılanlar bir değişimi tetikler mi?

İslamın bu pratiklerle ilgili hıristiyanlıktan ne farkı var?

Bu alan neden kadınlar tarafından domine ediliyor?