ŞÛRA SÛRESİ 1-22 MEALİ N062 M042
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
1 HâMîm
2 AynSînKâf
3 Aziz ve Hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahy eder.
4 Göklerde ve yerdekiler O’nundur. O yücedir, büyüktür.
5 Üstlerindeki gökler neredeyse çatlayacak. Melekler de, Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yeryüzündekilere istiğfar ederler. İyi bilinki; şüphesiz Allah afvedicidir, merhamet edicidir.
6 Allah’tan başkalarını dost edinenleri de Allah korumaktadır. Sen onlar üzerinde vekil değilsin.
7 Şehirlerin anası (Mekke'yi) ve çevresindekileri uyarman ve hakkında şüphe olmayan, toplanma (kıyamet) gününe karşı korkutman için, sana Kur'ân'ı Arapça olarak, işte böyle vahy ettik. Bir kısmı Cennettedir, bir kısmı ateştedir.
8 Allah dileseydi onları bir tek ümmet yapardı. O ancak dilediğini rahmetine sokar. Zalimlerin dostu da yoktur, yardımcısı da yoktur.
9 Yoksa ondan başka dostlar mı edindiler? Dost yalnız Allah’tır. O ölüleri diriltir. O her şeye gücü yetendir.
10 İhtilaf ettiğiniz her şeyin hükmü Allah’a aittir. İşte O Allah benim Rabbimdir. Yalnız O’na tevekkül ettim ve ben O’na yöneldim.
11 Göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size sizden eşler yarattı. Hayvanlardan çift çift verdi. Böylece sizi üretiyor. O’nun benzeri gibi bir şey yoktur. O işitendir, görendir.
12 Göklerin ve yerin kilidi O’nundur. Rızkı dilediğine açar, dilediğine kısar. Şüphesiz O her şeyi bilir.
13 "Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahy ettiğimizi, İbrahim, Musa ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi size Şeriat kıldı. Onları kendisine çağırdığın (Şeriat), müşriklerin (gözünde) büyümektedir. Allah dilediğini kendisine (Peygamber) seçer ve kendisine yöneleni hidâyete erdirir.
14 Onlara ilim (Kitap) geldikten sonra aralarındaki taşkınlıkları sebebiyle ayrılığa düştüler. Eğer belirli bir zamana kadar Rabbinin geçmiş bir kelimesi olmasaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Onlardan sonra kitaba varis olanlar da, ondan (Kur'ân'dan) şüphe içindedirler.
15 O’nun için hemen davet et. Emr olunduğun gibi doğru ol. Onların hevalarına uyma. Söyle: "Ben Allah’ın indirdiği her kitaba iman ettim. Aranızda adalet yapmakla emr olundum. Allah bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size aittir. Bizimle sizin aranızda çekişmeye gerek yoktur. Allah hepimizi bir yere toplar. Dönüş yalnız Onadır.
16 Onun daveti kabul edildikten sonra, hâlâ Allah hakkında çekişenlerin delilleri Rableri katında batıldır. Gazab onların üzerinedir ve şiddetli azab onlar içindir.
17 Hak ile kitabı ve (adalet) terazisini indiren Allah’tır. Sana hangi şey haber verdi? Belki de kıyamet yakındır.
18 Kıyamete iman etmeyenler onun acele olmasını istiyorlar. Kıyamete iman edenler ise ondan korkuyorlar. Biliyorlar ki, o gerçekleşecektir. İyi bilin ki (Kıyamet) saati hakkında çekişenler uzak bir sapıklığın içindedirler.
19 Allah, kullarına karşı lütufkârdır. Dilediğine rızk verir. O güçlüdür, kuvvetlidir.
20 Kim âhiret ekinini isterse, onun ekinini artırırız. Kim dünya ekinini isterse, ona da ekininden veririz. Onun âhirette hiçbir nasibi yoktur.
21 Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği şeyleri dinde şeriat yapan (kanun koyan) ortakları mı var? Eğer (haklarında verilmiş bir sûre) bir karar olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimler için acıklı azap vardır.
22 Yaptıkları şeyler başlarına düşerken, zalimleri yaptıklarından dolayı korkudan titrerken görürsün. İman edip, ameli salih işleyenler, Cennet bahçelerindedirler, onlar için Rableri katında istedikleri her şey vardır. İşte bu büyük bir lütuftur.
https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/sura-suresi-1-22-tefsiri-ali-kucuk