Allah Teâlâ buyuruyor:
“Kâfir olanlar için dünya hayatı câzip kılındı. (Bu yüzden) onlar, îmân edenler ile alay ederler. Oysa ki, (îmân edip) inkârdan sakınanlar kıyamet gününde onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.” (Bakara, 212)
* * *
“Nefsanî arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Hâlbuki varılacak güzel yer, Allah’ın katındadır.” (Âl-i İmran, 14)
* * *
“Onlar, «Hayat, ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir; biz, bir daha da diriltilecek değiliz!..» demişlerdi.”
“Rablerinin huzuruna getirildikleri zaman sen onları bir görsen! Allah: «Bu (yeniden dirilme olayı), hak değil miymiş?» diyecek. Onlar da «Rabbimize andolsun ki, evet!» diyecekler. Allah da, «Öyle ise inkâr ettiğinizden dolayı azabı tadın!» diyecek.” (En’âm, 29-30)
* * *
“Dünya hayatı, bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttakî olanlar için âhiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz?” (En’am, 32, Ayrıca bkz: Câsiye, 36, Hadîd, 20)
* * *
“Ey îmân edenler! Size ne oldu ki, «Allah yolunda savaşa çıkın!» denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını, âhirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası âhiretin yanında pek azdır.” (et-Tevbe, 38)
* * *
“(Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlâtça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (bâtıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar ziyana uğrayanların kendileridir.” (et-Tevbe, 69)
DÜNYA VE AHİRET HAKKINDA HADİSLER
Katâde (r.a.), Enes b. Mâlik’e (r.a.), “Peygamberin en çok ettiği dua hangisiydi?” diye sordu. Enes (r.a.) şöyle cevap verdi: “(Allah Resûlü) en çok şöyle diyerek dua ederdi: ‘Allah’ım, bize dünyada iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru!’” (Müslim, Zikir, 26)
***
Urve’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Osman b. Maz’ûn’un (r.a.), kendisini ibadete adadığı için eşini ihmal ettiğini Hz. Âişe’den (r.a.) işiten Resûlullah (s.a.v.) Osman (r.a.) ile karşılaştı ve ona şöyle dedi:
“Ey Osman! Biz (Müslümanlara) ruhbanlık emredilmedi...” (İbn Hanbel, VI, 226)
***
Enes b. Mâlik’in (r.a.) rivayet ettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kimin kaygısı âhiret olursa Allah onun zenginliğini kalbine yerleştirir, iki yakasını bir araya getirir ve dünya zelil bir şekilde ona gelir. Kimin kaygısı da dünya olursa Allah onun fakirliğini iki gözü arasına koyar ve onun iki yakasını bir araya getirmez; kendisine de ancak onun için takdir edilen dünyalık ne ise o gelir.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 30)
***
Kays (r.a.), Fihroğulları’ndan Müstevrid b. Şeddâd’ı (r.a.) şöyle derken işitmiştir:
“Allah Resûlü buyurdu ki, ‘Vallahi, âhiretin yanında dünya(nın konumu), ancak birinizin şu (işaret) parmağını denize daldırması gibidir; (parmağının) ne (kadar su) ile döneceğine bir baksın!’” (Müslim, Cennet, 55)
***
Enes b. Mâlik’ten (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kaygısı en büyük insan, dünya ve âhiret işlerine önem veren mümin insandır.” (İbn Mâce, Ticâret, 2)
İslam ve İhsan
#islam #tevhid #fpy