Lem'alar Mecmuası

(105) 23. Lem'a/5, Sh 194 | 3.Muhal | Tabiat olsa olsa ancak bir san‘at olabilir, Sâni‘ olamaz


Listen Later

Üçüncü Muhâl: Bu muhâli îzâh edecek bazı risâlelerde beyân edilen iki misâldir.Birinci Misâl: Bütün âsâr-ı medeniyetle tekmîl ve tezyîn edilmiş ve hâlî bir sahrâda kurulmuş ve yapılmış bir saraya; gāyet vahşi bir adam girmiş, içine bakmış. Binlerle muntazam, san‘atlı eşyâyı görmüş. Vahşetinden ve ahmaklığından, hâriçten kimse müdâhale etmeyip, “O saray içindeki o eşyâdan birisi, o sarayı müştemelâtıyla beraber yapmıştır” diye taharrîye başlar. Hangi şeye bakıyor; o vahşetli aklı dahi kābil göremiyor ki, o şey bunları yapsın. Sonra o sarayın teşkîlat programı ve mevcûdâtın fihristi ve idare kanunları içinde yazılı olan bir defteri görür. Çendân elsiz ve gözsüz ve çekiçsiz olan o defter dahi, sâir içindeki şeyler gibi, hiçbir kābiliyeti yoktur ki o sarayı teşkîl ve tezyîn etsin. Fakat muzdar kalarak, bilmecbûriye, eşyâ-yı âhara nisbeten, kavânîn-i ilmiyenin bir ünvanı olmak cihetiyle, o sarayın mecmûuna bu defteri münâsebetdâr gördüğünden: “İşte bu defterdir ki, o sarayı teşkîl, tanzîm ve tezyîn edip bu eşyâyı yapmış, takmış, yerleştirmiş” diyerek vahşetini; ahmakların, sarhoşların hezeyanına çevirmiş.İşte aynen bu misâl gibi; hadsiz derecede misâldeki saraydan daha muntazam, daha mükemmel ve bütün etrafı mu‘cizâne hikmetle dolu şu sarây-ı âlemin içine, inkâr-ı ulûhiyete giden tabîiyyûn fikrini taşıyan vahşi bir insan girer. Dâire-i mümkinât hâricinde olan Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd’un şu sarây-ı âlem, eser-i san‘atı olduğunu düşünmeyerek ve ondan i‘râz ederek, dâire-i mümkinât içinde, kader-i İlâhînin yazar bozar levhası hükmünde ve kudret-i İlâhiyenin kavânîn-i icrââtında tebeddül ve tagayyür eden bir defteri olabilen ve pek yanlış ve hatâ olarak “tabiat” nâmı verilen bir mecmûa-i kavânîn-i âdât-ı İlâhiyeyi ve bir fihrist-i san‘at-ı Rabbâniyeyi görür. Ve der ki: “Madem bu eşyâ bir sebeb ister, hiçbir şeyinSayfa 195bu defter gibi münâsebeti görünmüyor. Çendân hiçbir cihetle akıl kabûl etmez ki; gözsüz, şuûrsuz, kudretsiz bu defter, rubûbiyet-i mutlakanın işi olan ve hadsiz bir kudreti iktizâ eden îcâdı yapamaz. Fakat madem Sâni‘-i Kadîm’i kabûl etmiyorum; öyle ise en münâsibi, bu defter bunu yapmış ve yapar diyeceğim” der. Biz de deriz:Ey ahmaku’l-humakādan tahammuk etmiş sarhoş ahmak! Başını tabiat bataklığından çıkar, arkana bak! Zerrâttan, seyyârâta kadar bütün mevcûdât, ayrı ayrı lisânlarla vücûduna şehâdet ettikleri ve parmaklarıyla işaret ettikleri bir Sâni‘-i Zülcelâl’i gör; ve o sarayı yapan ve o deftere sarayın programını yazan Nakkāş-ı Ezelî’nin cilvesini gör, fermanına bak, Kur’ân’ını dinle o hezeyanlardan kurtul!İkinci Misâl: Gāyet vahşi bir adam muhteşem bir kışla dâiresine girer. Gāyet muntazam bir ordunun umûmî ve beraber ta‘lîmlerini ve muntazam hareketlerini görür. Bir neferin hareketiyle; bir tabur, bir alay, bir fırka kalkar, oturur, gider; bir “Ateş!” emriyle ateş ettiklerini müşâhede eder. Onun kaba, vahşi aklı, bir kumandanın devletin nizâmâtıyla ve kānûn-u pâdişâhîyle kumandasını anlamayıp, inkâr ettiğinden, o askerlerin iplerle birbirine bağlı olduklarını tahayyül eder. O hayâlî ip, ne kadar hârikalı bir ip olduğunu düşünür; hayrette kalır. Sonra gider Ayasofya gibi gāyet muazzam bir câmiye, cum‘a gününde dâhil olur. O cemâat-i müslimînin, bir adamın sesiyle kalkar, eğilir, secde eder, oturduklarını müşâhede eder. Ma‘nevî ve semâvî kanunların mecmûundan ibâret olan şerîatı ve şerîat sâhibinin emirlerinden gelen ma‘nevî düstûrları anlamadığından, o cemâatin maddî iplerle bağlandığını ve o acîb ipler onları esîr edip oynattığını tahayyül ederek en vahşi insan sûretindeki canavar hayvanları dahi güldürecek derecede maskaralı bir fikirle çıkar, gider. İşte aynı bu misâl gibi:Sultân-ı Ezel ve Ebed’in hadsiz cünûdunun muhteşem bir kışlası olan şu âleme ve o Ma‘bûd-u Ezelî’nin muntazam bir mescidi olan şu kâinâta; mahz-ı vahşet olan, inkârlı fikr-i tabîatı taşıyan bir münkir giriyor. O Sultân-ı Ezelî’nin hikmetinden gelen nizâmât-ı kâinâtın ma‘nevî kanunlarını, birer maddî madde tasavvur ederek ve ...

...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Lem'alar MecmuasıBy Av. Ali Kurt