Araf Suresi - 26. Ey Âdemoğulları! Size edep yerlerinizi örtecek bir giysi, giyinip süsleneceğiniz bir elbise ihsan ettik.[3] Takvâ (Allah’ın emrine uygun hareket, haya ve iffetini koruma) elbisesi ise daha hayırlıdır. İşte bunlar Allah’ın âyetleri (lütfunun alametleri)ndendir ki belki bu sayede düşünüp öğüt alırlar. [krş. 7/32 ve dipnotu]
(Bu elbiselerin ancak her ikisinin beraber bulunması, insanı Allah yanında şerefli kılar. Bu da Allah’a gereği gibi saygı duymak ve O’na itaat etmekle ve haya/utanma duygusu ile olur.)
Araf Suresi - 27. Ey Âdemoğulları! Şeytan (ilk defa) ana babanızı, (yanıltıp) çirkin yerlerini kendilerine göstermek için örtülerini soyarak cennetten çıkar(mayı başar)dığı gibi, sizi de şaşırtıp saptırmasın! Çünkü o da, yandaşları da, sizin kendilerini görmeyeceğiniz yerden sizi görür(ler). Elbette biz, şeytanları, iman etmeyenlerin dostları yaptık.
(Şeytan ve şeytanın insan ve cin dostları aynı gayede olup Allah’ın emrini tutmak isteyenlere düşmanlık ederler. İnsan da böylece Allah’ın emir ve yasağını ön planda tutmaz da şeytanın ve dostlarının cazip gösterdiği şeylere uyarsa, burada olduğu gibi, bulunduğu mevkii ve durumdan ihraç edilme ve mahremiyetinin ortaya çıkması söz konusudur. Şeytanın gayesi de budur.)
Araf Suresi - 28. Onlar, kötü (haram) bir iş yaptıkları zaman: “Babalarımızı bu yolda bulduk, (onlarda bunları gördük, bunları öğrendik.) Allah da bize bunu emretti.” derler. De ki: “Şüphesiz ki Allah, çirkin işleri emretmez. Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?”
Araf Suresi - 29. De ki: “Rabbim bana adaleti ve itidâli emretti. Her mescidde (namazda) yüzlerinizi (kıbleye) çevirin. Dini yalnız ‘Allah’a has kılarak’ (ve ihlasla) kendisine (kulluk edip) yalvarın (başkalarını putlaştırıp/tanrılaştırıp onlara sığınmayın. Unutmayın ki) ilk defa sizi yarattığı gibi, yine (O’na) döneceksiniz.”
Araf Suresi - 30. (Allah, insanlardan) bir kısmını doğru yola iletti, bir kısmının üzerine de (kötü niyet ve amellerine göre) sapıklık (sıfatı) hak oldu. Çünkü onlar, Allah’ı bırakıp şeytan (ve ona yandaş olan)ları velî (dost ve önder) edindiler, (üstelik) kendilerinin de (hâlâ) doğru yolda olduklarını sanırlar. [bk. 16/36]
Araf Suresi - 31. Ey Âdemoğulları! Her mescid(de yani secde edeceğiniz zaman ve mekân)da ziynet (olan temiz ve güzel elbise)nizi alın (giyinin).[4] Yiyin, için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.
Araf Suresi - 32. De ki: “Allah’ın kulları için (yaratıp) çıkardığı süsü (ve onların maddelerini) ve rızıktan temiz/helal olanlarını kim haram etmiştir?” De ki: “Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde iman edenler içindir. İşte (biz,) bilen kimseler için âyetlerimizi böyle geniş geniş açıklıyoruz.[5]
Araf Suresi - 33. De ki: “Rabbim açığı ile gizlisi ile kötü işleri (her türlü) günahı, haksız yere isyanı/azgınlığı ve kendisine tapılması hususunda hiçbir delil indirmediği şeyi (yüceltip ona bağlanmakla) Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.”
Araf Suresi - 34. Her ümmetin bir eceli (takdir edilmiş bir süresi) vardır. Onların eceli gelince ne bir an geri kalabilir, ne de bir an öne geçebilirler (tam vaktinde helak olup giderler).[6]