
Sign up to save your podcasts
Or
Üçüncüsü: Madem Hakîm-i Mutlak israf etmiyor, abes şeyleri yaratmıyor. Ve madem mahlûkātın vücûdları, zîşuûr içindir ve zîşuûr ile kemâlini bulur ve zîşuûr ile şenlenir ve zîşuûr ile abesiyetten kurtulur. Ve madem bilmüşâhede o Hakîm-i Mutlak ve o Kadîr-i Zülcelâl, hava unsurunu, su âlemini, toprak tabakasını hadsiz zîhayatlarla şenlendiriyor. Ve madem hava ve su, hayvanâtın cevelânına mâni‘ olmadığı gibi; toprak, taş gibi kesîf maddeler de, elektrik ve röntgen gibi maddelerin seyrine mâni‘ olmuyorlar. Elbette o Hakîm-i Zülkemâl ve o Sâni‘-i Bî-zevâl, küre-i arzımızın merkezinden tut, tâ meskenimiz ve merkezimiz olan bu kışr-ı zâhirîye kadar birbirine muttasıl yedi küllî tabakayı ve içlerindeki geniş meydanlarını ve âlemlerini ve mağaralarını boş ve hâlî bırakmaz. Elbette onları şenlendirmiş. Ve o âlemlerin şenlenmesine münâsib ve muvâfık zîşuûr mahlûkları halk edip, oralarda iskân etmiştir. O zîşuûr mahlûklar, mademki melâike ecnâsından ve rûhânî envâından olmak lâzım gelir.
Üçüncüsü: Madem Hakîm-i Mutlak israf etmiyor, abes şeyleri yaratmıyor. Ve madem mahlûkātın vücûdları, zîşuûr içindir ve zîşuûr ile kemâlini bulur ve zîşuûr ile şenlenir ve zîşuûr ile abesiyetten kurtulur. Ve madem bilmüşâhede o Hakîm-i Mutlak ve o Kadîr-i Zülcelâl, hava unsurunu, su âlemini, toprak tabakasını hadsiz zîhayatlarla şenlendiriyor. Ve madem hava ve su, hayvanâtın cevelânına mâni‘ olmadığı gibi; toprak, taş gibi kesîf maddeler de, elektrik ve röntgen gibi maddelerin seyrine mâni‘ olmuyorlar. Elbette o Hakîm-i Zülkemâl ve o Sâni‘-i Bî-zevâl, küre-i arzımızın merkezinden tut, tâ meskenimiz ve merkezimiz olan bu kışr-ı zâhirîye kadar birbirine muttasıl yedi küllî tabakayı ve içlerindeki geniş meydanlarını ve âlemlerini ve mağaralarını boş ve hâlî bırakmaz. Elbette onları şenlendirmiş. Ve o âlemlerin şenlenmesine münâsib ve muvâfık zîşuûr mahlûkları halk edip, oralarda iskân etmiştir. O zîşuûr mahlûklar, mademki melâike ecnâsından ve rûhânî envâından olmak lâzım gelir.