Lem'alar Mecmuası

12. Lem'a/4, Sh 66 | Küre-i arz merkezinden tâ kışr-ı zâhirîye kadar yedi küllî tabakadır


Listen Later

Üçüncüsü: Madem Hakîm-i Mutlak israf etmiyor, abes şeyleri yaratmıyor. Ve madem mahlûkātın vücûdları, zîşuûr içindir ve zîşuûr ile kemâlini bulur ve zîşuûr ile şenlenir ve zîşuûr ile abesiyetten kurtulur. Ve madem bilmüşâhede o Hakîm-i Mutlak ve o Kadîr-i Zülcelâl, hava unsurunu, su âlemini, toprak tabakasını hadsiz zîhayatlarla şenlendiriyor. Ve madem hava ve su, hayvanâtın cevelânına mâni‘ olmadığı gibi; toprak, taş gibi kesîf maddeler de, elektrik ve röntgen gibi maddelerin seyrine mâni‘ olmuyorlar. Elbette o Hakîm-i Zülkemâl ve o Sâni‘-i Bî-zevâl, küre-i arzımızın merkezinden tut, tâ meskenimiz ve merkezimiz olan bu kışr-ı zâhirîye kadar birbirine muttasıl yedi küllî tabakayı ve içlerindeki geniş meydanlarını ve âlemlerini ve mağaralarını boş ve hâlî bırakmaz. Elbette onları şenlendirmiş. Ve o âlemlerin şenlenmesine münâsib ve muvâfık zîşuûr mahlûkları halk edip, oralarda iskân etmiştir. O zîşuûr mahlûklar, mademki melâike ecnâsından ve rûhânî envâından olmak lâzım gelir.

Elbette en kesîf ve en sert tabaka, onlara nisbeten; balığa nisbeten deniz ve kuşa nisbeten hava gibidir. Hatta zeminin merkezindeki müdhiş ateşin dahi o zîşuûr mahlûklara nisbeti; bizlere nisbeten, güneşin harâreti gibi olmak iktizâ eder. O zîşuûr rûhânîler nûrdan oldukları için, nâronlara nûr gibi olur.
Dördüncüsü: Onsekizinci Mektub’da tabakāt-ı arzın acâibine dâir ehl-i keşfin tavr-ı aklın hâricinde beyân ettikleri tasvîrâta dâir bir temsîl zikredilmiştir. Hulâsası şudur ki: Küre-i arz, âlem-i şehâdette bir çekirdektir; âlem-i misâlî ve berzahîde ise, bir büyük ağaç gibi, semâvâta omuz omuza olacak bir azamettedir. Ehl-i keşfin küre-i arzda ifrîtlere mahsûs tabakasını bin senelik bir mesâfe görmeleri, âlem-i şehâdete âit küre-i arzın çekirdeğinde değil, belki âlem-i misâlîdeki dallarının ve tabakalarının tezâhürüdür. Madem küre-i arzın zâhiren ehemmiyetsiz bir tabakasının, böyle başka âlemde azametli tezâhürâtı var; elbette yedi kat semâvâta mukābil, yedi kat denilebilir. Ve mezkûr noktaları ihtâr için i‘câzkârâne bir tarzda âyât-ı Kur’âniye, semâvâtın yedi tabakasına karşı bu küçücük arzı mukābil göstermekle işaret ediyor

...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Lem'alar MecmuasıBy Av. Ali Kurt