Lem'alar Mecmuası

13. Lem'a/11, Sh 88 | 13.İşaret | Şeytanın mühim bir desîsesi kusurunu i‘tirâf ettirmemektir


Listen Later

Onüçüncü İşaret: Üç nokta’dır. Birinci Nokta: Şeytanın en büyük bir desîsesi, hakāik-i îmâniyenin azameti cihetinde, dar kalbli ve kısa akıllı ve kāsır fikirli insanları aldatır, der ki: “Bir tek zât, umum zerrâtı ve seyyârâtı ve nücûmu ve sâir mevcûdâtı bütün ahvâliyle tedbîr-i rubûbiyetinde çeviriyor, idare ediyor, deniliyor. Böyle hadsiz acîb büyük mes’eleye, nasıl inanılabilir? Nasıl kalbe yerleşir? Nasıl fikir kabûl

SAYFA 89
edebilir?” der. Acz-i insanî noktasında bir hiss-i inkârî uyandırıyor.
Elcevab: Şeytanın bu desîsesini susturan, sırr-ı Allâhü Ekber’dir. Ve cevâb-ı hakîkîsi de, Allâhü Ekber’dir. Evet Allâhü Ekber’in ziyâde ve kesretle şeâir-i İslâmiyede tekrarı, bu desîseyi mahvetmek içindir. Çünkü insanın âciz kuvveti ve zayıf kudreti ve dar fikri, böyle hadsiz büyük hakîkatleri, Allâhü Ekber nûruyla görüp tasdîk ediyor ve Allâhü Ekber kuvvetiyle o hakîkatleri taşıyor ve Allâhü Ekber dâiresinde yerleştiriyor ve vesveseye düşen kalbine diyor ki: Bu kâinâtın gāyet muntazamca tedbîri ve tedvîri bilmüşâhede görünüyor. Bunda iki yol var: Birinci yol: Mümkündür, fakat gāyet azîm ve hârikadır. Zaten böyle bir hârika eser ve hârika bir san‘at çok acîb bir yol ile olur. O yol ise, mevcûdât adedince, belki zerrât adedince vücûdunun şâhidleri bulunan bir Zât-ı Ehad ve Samed’in rubûbiyetiyle ve irâde ve kudretiyle olmasıdır. İkinci yol: Hiçbir cihet-i imkânı olmayan ve imtinâ‘ derecesinde müşkilâtlı olan ve hiçbir cihette ma‘kūl olmayan, şirk ve küfür yoludur. Çünkü Yirminci Mektub ve Yirmiikinci Söz gibi çok risâlelerde gāyet kat‘î isbat edildiği üzere, o vakit kâinâtın herbir mevcûdunda ve hatta herbir zerresinde, bir ulûhiyet-i mutlaka ve bir ilm-i muhît ve hadsiz bir kudret bulunması lâzım geliyor. Tâ ki, mevcûdâtta bilmüşâhede görünen gāyet derecede nizâm ve intizâm ile ve gāyet hassâs mîzân ve imtiyâz ile mükemmel ve müzeyyen nukūş-u san‘at vücûd bulabilsin. Elhâsıl: Tam lâyık ve tam yerinde olan azametli ve kibriyâlı rubûbiyet olmazsa, o vakit her cihetçe gayr-i ma‘kūl ve mümteni‘ bir yol ta‘kîb etmek lâzım gelecek. Lâyık ve lâzım olan azametten kaçmak ile, muhâl ve imtinâa girmeyi, şeytan dahi teklîf edemez.
İkinci Nokta: Şeytanın mühim bir desîsesi; insana kusurunu i‘tirâf ettirmemektir. Tâ ki, istiâze ve istiğfâr yolunu kapasın. Hem nefs-i insaniyenin enâniyetini tahrîk edip, tâ ki nefis, kendini avukat gibi müdâfaa etsin; âdetâ taksîrâttan takdîs etsin. Evet şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez; görse de, yüz te’vîl ile te’vîl ettirir. وَعَيْنُ الرِّضَا عَنْ كُلِّ عَيْبٍ كَل۪يلَةٌ sırrıyla; nefsine nazar-ı rızâ ilebaktığı için, ayıbını görmez. Ayıbını görmediği için, kusurunu i‘tirâf etmez, istiğfâr etmez, istiâze etmez; şeytana maskara olur. Hazret-i Yûsuf Aleyhisselâm gibi bir peygamber-i âlîşân, اِنَّ النَّفْسَ لَاَمَّارَةٌ بِالسُّٓوءِ اِلَّا مَا رَحِمَ رَبّ۪ي
SAYFA 90
dediği halde, nasıl nefse i‘timâd edilebilir? Nefsini ithâm eden, kusurunu görür. Kusurunu i‘tirâf eden, istiğfâr eder. İstiğfâr eden, istiâze eder. İstiâze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu i‘tirâf etmemek, büyük bir noksânlıktır. Kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; i‘tirâf etse, affa müstehak olur.
Üçüncü Nokta: İnsanın hayat-ı ictimâiyesini ifsâd eden bir desîse-i şeytâniye şudur ki: Şeytan, bir mü’minin bir tek seyyiesiyle, bütün hasenâtını örter. Şeytanın bu desîsesini dinleyen insâfsızlar, o mü’mine adâvet ederler. Halbuki Cenâb-ı Hak, haşirde adâlet-i mutlaka ile mîzân-ı ekberinde a‘mâl-i mükellefîni tarttığı zaman, hasenâtı seyyiâta gālibiyeti ve mağlûbiyeti noktasında hükmeyler. Hem seyyiâtın esbâbı çok ve vücûdları kolay olduğundan, bazen bir tek hasene ile çok seyyiâtı örter. Demek bu dünyada, o adâlet-i İlâhiye noktasında muâmele etmek gerektir. Eğer bir adamın iyilikleri fenâlıklarına kemiyetenveya keyfiyetenziyâde gelse, o adam muhabbete ve hürmete müstehaktır. Belki kıymetdar bir tek hasenesi ile, çok seyyiâtına nazar-ı af ile bakmak lâzımd

...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Lem'alar MecmuasıBy Av. Ali Kurt