Lem'alar Mecmuası

(86) 19. Lem'a/2, Sh 148 | (4) İktisad eden maîşetçe sıkıntı çekmez (5) İktisâd izzet ve cömerdliktir


Listen Later

Dördüncü Nükte: “İktisâd eden, maîşetçe âile belâsını çekmez” meâlindeki لَا يَعُولُ مَنِ اقْتَصَدَ hadîs-i şerîfinin sırrıyla, iktisâd eden, maîşetçe âile zahmet ve meşakkatini, çok çekmez. Evet, iktisâd, kat‘î bir sebeb-i bereket ve medâr-ı hüsn-ü maîşet olduğuna o kadar deliller var ki, had ve hesaba gelmez. Ezcümle; ben kendi şahsımda gördüğüm ve bana hizmet ve arkadaşlık eden zâtların şehâdetiyle diyorum ki, iktisâd vâsıtasıyla bazen bire on bereket gördüm ve arkadaşlarım gördüler. Hatta dokuz sene evvel, benimle beraber Burdur’a nefyedilen reislerden bir kısmı, parasızlıktan zillet ve sefâlete düşmemekliğim için, zekâtlarını bana kabûl ettirmeye çok çalıştılar. Ben o zengin reislere dedim: “Gerçi param pek azdır; fakat iktisâdım var, kanâate alışmışım. Ben sizden daha zenginim!” Mükerrer ve musırrâne teklîflerini reddettim. Cây-ı dikkattir ki, iki sene sonra, bana zekâtlarını teklîf edenlerin bir kısmı, iktisâdsızlık yüzünden borçlandılar. Lillâhilhamd, onlardan yedi sene sonraya kadar o az para, iktisâd bereketiyle bana kâfî geldi; benim yüz suyumu döktürmedi, beni halklara arz-ı hâcete mecbûr etmedi. Hayatımın bir düstûru olan nâstan istiğnâ mesleğimi bozdurmadı.
Sayfa 149
Evet, iktisâd etmeyen, zillete ve ma‘nen dilenciliğe ve sefâlete düşmeye nâmzeddir. Bu zamanda isrâfâta medâr olacak para, çok pahalıdır. Mukābilinde bazen haysiyet, nâmus rüşvet alınıyor. Bazen mukaddesât-ı dîniye mukābil alınıyor, sonra o menhûs para veriliyor. Demek ma‘nevî yüz lira zarar ile maddî yüz paralık mal alınır.
Eğer iktisâd edip, hâcât-ı zarûriyeye iktisâr ve ihtisâr ve hasretse, اِنَّ اللّٰهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَت۪ينُ sırrıyla وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَي اللّٰهِ رِزْقُهَا sarâhatiyle yaşayacak kadar, ummadığı tarzda rızkını bulacak. Çünkü şu âyet taahhüd ediyor. Evet, rızık ikidir: Biri: Hakîkî rızıktır ki, onunla yaşayacak. Bu âyetin hükmüyle, o rızık, taahhüd-ü Rabbânî altındadır. Beşerin sû’-i ihtiyârı karışmazsa, o zarûrî rızkı herhalde bulabilir. Ne dinini ve ne nâmusunu ve ne de izzetini fedâ etmeye mecbûr olmaz. İkincisi: Rızk-ı mecâzîdir ki, sû’-i isti‘mâlât ile hâcât-ı gayr-i zarûriye hâcât-ı zarûriye hükmüne geçip, görenek belâsıyla tiryâkî olup, terk edemiyor. İşte bu rızık, taahhüd-ü Rabbânî altında olmadığı için; bu rızkı tahsîl etmek, hususan bu zamanda çok pahalıdır. Hatta bazen izzetini fedâ edip zilleti kabûl etmek sûretiyle; bazen alçak insanların ayaklarını öpmek kadar bir dilencilik vaz‘iyetine düşmek sûretiyle; ve bazen hayat-ı ebediyesinin nûru olan mukaddesât-ı dîniyesini fedâ etmek sûretiyle o bereketsiz, menhûs malı alır. Hem bu fakr u zarûret zamanında, aç ve muhtaç olanların elemlerinden ehl-i vicdâna rikkat-i cinsiye vâsıtasıyla gelen teellüm, o gayr-i meşrû‘ bir sûrette kazandığı para ile aldığı lezzeti, vicdanı varsa acılaştırıyor. Böyle acîb bir zamanda, şübheli mallara, zarûret derecesinde iktifâ etmek lâzımdır. Çünkü اِنَّ الضَّرُورَةَ تُقَدَّرُ بِقَدَرِهَا sırrıyla, haram maldan, mecbûriyetle, zarûret derecesini alabilir; fazlasını alamaz. Evet, muzdar adam, murdar etten tok oluncaya kadar yiyemez. Belki ölmeyecek kadar yiyebilir. Hem yüz aç adamın huzûrunda, kemâl-i lezzet ile fazla yenilmez.
İktisâd, sebeb-i izzet ve kemâl olduğuna delâlet eden bir vâkıa: Bir zaman, dünyaca sehâvetle meşhur Hâtem-i Tâî, mühim bir ziyafet veriyor. Misafirlerine gāyet fazla hediyeler verdiği vakit, çölde gezmeye çıkıyor. Bakar ki; bir ihtiyâr fakir adam, bir yük dikenli çalı ve gevenleri beline yüklemiş; cesedine batıyor ve kanatıyor. Hâtem ona demiş: “Hâtem-i Tâî, hediyelerle beraber mühim bir ziyafet veriyor. Sen de oraya git; beş kuruşluk bu çalı yüküne bedel,
Sayfa 150
beş yüz kuruş alırsın.” O muktesid ihtiyâr demiş ki: “Ben, bu dikenli yükümü izzetimle çekerim, kaldırırım. Hâtem-i Tâî’nin minnetini almam.” Sonra, Hâtem-i Tâî’den sormuşlar: “Sen kendinden daha civânmerd, daha azîz, kimi buldun? ...

...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Lem'alar MecmuasıBy Av. Ali Kurt