Lem'alar Mecmuası

9. Lem'a/5, Sh 37|Domuzun haram olmasının ve nehy-i İlâhî taallukunun hikmet ve illet cihetleri


Listen Later

Ömer Efendi’nin o doktora dâir ikinci suâli: O doktor, o mes’elede o kadar eblehâne hareket ediyor ki, sözlerini dinlemek veyahud ehemmiyet verip, cevab vermekten çok aşağıdır. Bu bîçâre, küfür ve îmân ortasını bulmak istiyor. Onun ehemmiyetsiz bahsine karşı değil, yalnız Ömer Efendi’nin istifsârına göre derim: Me’muriyet ve menhiyât-ı şer‘iyede illet, emr-i İlâhîdir ve nehy-i İlâhîdir. Maslahatlar ve hikmetler ise, müreccihtirler; emir ve nehyin taalluklarına ism-i Hakîm noktasında sebeb olabilirler. Meselâ, sefer eden, namazını kasreder. Bu namazın kasrına bir illet ve bir hikmet var. İllet, seferdir;

SAYFA 38
hikmet, meşakkattir. Sefer bulunsa, meşakkat olmasa da, namaz kasredilir. Sefer olmasa, hânesinde yüz meşakkat görse, yine namaz kasredilmez. Çünkü meşakkat filcümlebazen seferde bulunması, kasr-ı namaza hikmet olmasına kâfîdir ve seferi illet yapmasına da kâfîdir.
İşte bu kāide-i şer‘iyeye binâen, ahkâm-ı şer‘iye hikmetlere göre tagayyür etmiyor, hakîkî illetlere bakar. Meselâ, o doktorun bahsettiği gibi, hınzırın etinde bildiği zarardan ve hastalıktan başka, “Hınzır eti yiyen bir cihette hınzırlaşır” (Hâşiye) kaidesiyle, o hayvanın eti, sâir hayvânât-ı ehliyenin etleri gibi zararsız yenilmiyor. Etinden gelen menfaatten daha çok, ziyâde zarar îrâs etmekle beraber, etindeki kuvvetli yağ ise, kuvvetli soğuk memleket olan frengistandan başka tıbben muzır olduğu gibi, eti de yağı da ma‘nen ve hakîkaten çok zararlı olduğu tahakkuk etmiş. İşte bu gibi hikmetler, onun haram olmasına ve nehy-i İlâhî taallukuna bir hikmet olmuştur. Hikmet, her ferdde ve her vakitte bulunmak lâzım değildir. O hikmetin tebeddülü ile illet değişmez. İllet değişmezse, hüküm değişmez. İşte bu kaideye göre; o bîçâre adamın ne kadar şerîatın ruhundan uzak konuştuğu anlaşılsın. Şerîat nâmına onun sözüne ehemmiyet verilmez. Hâlik’ın çok akılsız, feylesoflar sûretinde hayvanları vardır.
Hâşiye: Acaba frengistanın bu kadar hârika terakkıyât-ı medeniyetiyle ve kemâlât-ı fenniyesiyle ve insaniyetperverâne ulûmuyla ileri gittiği halde, o terakkıyât ve kemâlâta ve ulûma bütün bütün zıd olan maddiyyûnluk ve tabîiyyûnluk zulümâtında hınzırcasına saplanmalarında hınzır etini yemelerinin medhali yok mudur, soruyorum. İnsanın beslendiği şey ile mizâcı müteessir olduğuna delil, kırk günde her gün et yiyen, kasâvet-i kalbiyeye dûçâr olduğu, darb-ı meselhükmüne geçmiştir.

...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Lem'alar MecmuasıBy Av. Ali Kurt