Türkiye’nin en büyük ve en güzel şehirlerinden biri de ...şehridir. Epey bir süreden beri ben şehrin ortasında bulunan bir mahallede oturuyorum. Hükümet Konağı ile evim arasındaki yollarda dikkati çekecek pek çok şey vardı. Kimsesiz evler, her biri birer sıkıntı ve yoksulluk yuvası olan nice viraneler, geçilmez sokaklar, pis caddeler... Ancak gerçekten dikkat çekici olan, evime yakın eski bir mezarlıktı. Mezarlık etrafı çok kalın taş duvarlarla çevrilmişti. Duvarda onar metre ara ile açılmış pencerelere takılmış tunç parmaklıklar, güzellik ve işçilikleri nedeni ile dikkat çekiyordu. Mezarlığın kapısı, sonradan takılmış bir tahta parçasıydı. Eski kapının, zamanın yıkıcılığına dayanamayarak yok olduğu şimdiki kapının sıradanlığından belli oluyordu. Bu mezarlık, yalnız birçok hatıra ve cesedin defnedildiği bir yer değil, birçok güzel eserin de hazinesi durumundaydı. Pencerelerden görünene göre mezar taşlarında eski hattatlarımızın eşi bulunmayan kalemlerinden çıkmış sayısız yazılar vardı...