Çocukların Teknolojiyle Entegrasyonu

“Çocuklar, en değerli varlıklarımız” cümlesi klişedir. Bugünün eskilere nazaran daha bilinçli ebeveynleri olarak çocuklarımız için her şeyimizi feda ediyoruz. Çocuklarının ihtiyaçlarından öte tüm isteklerini yerine getirebilmek için etraflarında pervane olan bir anne baba kitlesi var. Bu kitlenin önündeki en büyük zorluklardan biri de çocuklarının teknolojiyle ve dijital varlıklarla haşır neşir olma sürecinin yönetimi.

Çocuklar büyüdükçe teknolojiyi önce fark ediyorlar, sonra deneyimliyorlar ve farklı vesilelerle dijital dünyaya entegre oluyorlar. Bu vesilelerden biri de müzik. Özellikle YouTube üzerinden çocuk şarkıları dinleyerek başlayan bu süreç eğer kontrol edilmezse ve doğru bir şekilde yönlendirilmezse olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.

Biz de Bakalım Neler Olacak’ın 7. bölümünde bu konuyu uzmanına soralım istedik ve podcast serimizin ilk konuklu bölümünü kaydettik. Müzik & Dans Eğitmeni Mervecan Karaman ile çocukların teknolojiyle entegrasyonunda müziğin rolünü konuştuk ve kendisinden çok kritik ipuçları aldık.

Mervecan Karaman’ı aşağıdaki sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

https://www.youtube.com/@magatmervecan

https://www.instagram.com/mervecanmagat/

ICQ’yu hatırlar mısınız? Kırklı yaşlarda olanlar dışında “evet” cevabını duyabileceğimiz pek kimse olmasa gerek. Medyaya düşen “ICQ Kapanıyor” haberini okuyunca az önceki soruyu “evet” diye yanıtlayan pek çok kişinin içinde derinlerde bir şeyler koptu.

1996 yılında kurulan ICQ, kısa sürede dünya genelinde milyonlarca kullanıcıya ulaşmıştı. Özellikle bir neslin internete girme sebebi olan uygulama zamanla WhatsApp ve Telegram gibi uygulamaların ortaya çıkmasıyla popülerliliğini kaybetti.

Aslında pek çok kişinin halen faaliyette olduğunu bile bilmediği ICQ nün kuruluşundan tam 28 yıl sonra kapılarını kapatacağı haberini duyunca bir internet nostaljisi yayını yapalım dedik.

Bakalım Neler Olacak’ın 6. bölümünde ICQ’ye son görevimizi yaparken pek çok eski doksanlı yılların sonundan bu yana hayatımıza giren internet markalarını konuştuk.

Keyifli dinlemeler…

Nerede o eski bayramlar!” diye hayıflanmaya başlayalı ne kadar oldu sizce? Ya da neden eski bayramları bu kadar özlemle, hasretle arar olduk? Ne oldu da böyle oldu?

Eski zamanların özlenmesi, yeni zamanların ağızlarda bıraktığı buruk tattan olsa gerek. Bugünün bayramları da biraz buruk sanki! Hani neden bayram dendiğini bile hatırlamıyoruz çoğu zaman. Biraz takvimde o günleri kırmızı gösteriyorlar diye biraz da o günlerde resmi tatil ilan ediliyor diye bayram diyoruzmuş gibi bir durum var.

Halbuki öyle değil! O günler bizim için önemli, değerli, başka, ayrıcalıklı, diğer günlerde farklı olduğu için bayram diyoruz! Ve hakkıyla bayram yapalım diye o günlerde tatil yapıyoruz.

Peki bu bayram günleri nasıl geçiyor? Eskiden olan neler bugün yok? Dahası neden yok? Teknolojinin bunda etkisi var mı? Kucaklaşmanın, el öpmelerin yerini neden copy paste mesajlar aldı? Bayramlarda neden büyükleri ziyaret etmek yerine tatil beldelerine hücum ediyoruz? Kurbanlar artık neden sepete ekleniyor?

Hepsi ve daha fazlası Bakalım Neler Olacak’ın beşinci bölümünde…

JOSE MOURINHO ETKİSİ

Bir süredir tüm Türkiye Jose Mourinho’yu konuşuyor. Fenerbahçe’nin dünyaca ünlü teknik direktör ile anlaşmasından sonra Special One, sadece Fenerbahçelilerin değil futbol ile ilgilenen pek çok kişinin gündemine oturdu. Herkes muhabbetin bir yerinde mutlaka Mourinho ismini geçiriyor.

Mourinho, Fenerbahçe başkanlık seçiminin ana öznesi olarak bizim gündemimize girdi. Ancak konu Mourinho olunca konuşacak o kadar şey var ki.

Çalıştığı takımlar, kaldırdığı kupalar, kazandığı maçları zaten herkes biliyor. Ama onun hakkında daha az bilinen ve konuşmaya değer o kadar çok şey var ki… Teknik direktörlük kariyerine başlangıcı, futbolcularıyla kurduğu iletişim, verdiği röportajlar…

Biz de bu özel karaktere kayıtsız kalmadık ve Bakalım Neler Olacak’ın bu bölümünde Mourinho’yu konuştuk. Biraz daha iletişim perspektifinden…

Bakalım Neler Olacak’ın üçüncü bölümünü kayda aldığımız günün birkaç gün öncesinde OpenAI ChatGPT tarihindeki en önemli güncellemeyi duyurdu ve GPT-4o 'yu tanıttı. Hemen ertesi gün, Google, kendi yapay zeka cihazı Gemini 1,5 Pro'yu tanıttı.

Bu gelişmeler gerçekten teknolojik bir değişimden öte dönüşüm! Tıpkı hayatımıza ilk defa girdiği zamandaki televizyon gibi, radyo gibi, internet gibi. İlgilileri, meraklıları bile bu gelişmeleri duyunca şaşırıyorlar. Akıllara durgunluk verecek kadar çarpıcı. Anlaşılması zor. Peki bu gelişmeleri diğerleri nasıl anlayacak?

Sokaktaki adam nasıl anlayacak? Yurdum insanı nasıl anlayacak? Pazarda domates satan abi nasıl anlayacak? Muhasebeci Hasan bey nasıl anlayacak? Ya da biz onlara nasıl anlatacağız?

Bu durum hepinizin aklına tanıdık bir sahneyi getiriyor. Meşhur Vizontele filminde elinde mikrofon, ahaliye televizyonu tarif ederken “Radyoda Zeki Müren şarkı söylerken hem dinleyip hem de görecesiniz aynı anda” diyen Nazmi Bey’e, Fikri’nin cevaben sorduğu meşhur soruyu:

“Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?”

“Bakalım Neler Olacak” podcast serimizin ikinci bölümünde son dönemde çok popüler olan bir konudan; yapay zekadan konuşalım istedik. Evet konu çok popüler, her yerde yapay zeka konuşuluyor, herkes bir şekilde ucundan kenarından tutuyor, ama kim neyi ne kadar biliyor? Yapay zekâ tam olarak ne? Yeni mi çıktı? Ne kadarı yapay, ne kadarı zeka? Bu bölümde birazcık bunlara dair sohbet ediyoruz.

Yapay zeka, özellikle OpenAI’ın 2023’te kullanıma sunduğu Chat GPT ile birlikte Türkiye’de ve Dünyada çok daha fazla insanın gündemine girdi. Ondan önceki yıllarda da nesnelerin interneti, makine öğrenmesi gibi kavramlarla iç içe geçen, hatta çoğu zaman aynı bağlamda kullanılan bir terimdi yapay zeka.

Bugün de bu konuyla ilgili açılan muhabbetler “Yapay Zeka hangi mesleklerin sonunu getirecek?”, “Yapay Zeka neleri bitirecek?” gibi başlıklar etrafında dönüyor. Biz de, konulara herkesin baktığı açılardan biraz daha farklı yaklaşmaya çalıştığımız podcast serisimizin bu bölümünde “Yapay Zeka Nelerin Başlangıcı Olacak?” sorusunun cevabını aramaya çalışıyoruz. Gelin birlikte arayalım.

Bu bölümde Bakalım Neler Olacak’ın ortaya çıkış hikayesini sizlere anlatmak istedik. Biri iletişim alanında diğeri teknoloji alanında uzmanlaşmış iki iyi dostun yıllara dayanan sohbetlerinden doğan bir iletişim projesinin hikayesini.

İletişim insanın hayatta var olma çabasının getirdiği en temel ihtiyaç. Teknoloji ise insanın bu ihtiyacı daha hızlı, daha keyifli, daha verimli, daha net, daha sonuç odaklı gidermek adına kullandığı bir araç.

Temelde her iki kavram da insanlık tarihi kadar eski. Oysa ne iletişim bin yıllar öncesindeki iletişim, ne de teknoloji ateşin bulunduğu, tekerleğin icat edildiği dönemdeki teknoloji. Her iki boyutta da akıl almaz gelişmelerin olduğu bir çağdayız. Her şey böylesine hızla ve bir o kadar hoyratça ilerlerken teknoloji iletişimine dair gündem ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler hepimize “Bakalım neler olacak” dedirtiyor.