Bu bölümde Türkiye'nin en başarılı, en sevilen, en kafa ve en dobra radyo programcısı Nihat Sırdar ile sohbet ettik.  Hem Boşnak kültürüyle büyümüş hem topraklara ayak basmış olan Sırdar, Bosna ve genel olarak Balkanlarla ilgili anılarını, aile hikayerini, tecrübelerini anlattı. E haliyle birkaç mekan, yemek önerisinde de bulundu.

 “Besa vermek“, bir Arnavut için ölümü pahasına koruyacağı bir onur sözü vermek demek. Söz bir kez verildi mi, artık bu söz için kelle verilir ancak sözden geri dönülmezdi.  Arnavutların “Besa” olarak adlandırdıkları onur sözünü Melik Argın anlattı.

1960'lı yıllarda Yugoslavya'dan, gerek maddi gerek manevi sebeplerden birçok aile gibi Beşiroviç ailesi ve aile mensubu olan nanam (babaannem) da önce Makedonya'ya geçti sonra Türkiye'ye göç etti. Bu bölümde nanam; Tutin'den Türkiye'ye neden ve nasıl göç ettiklerini, Türkiye'ye gelince neler yaşadıklarını anlattı.

Oyuncu Can Güreler konuğum oldu. Güreler de Makedonya Türkü bir ailede büyümüş. Neticede suyun öte tarafından buraya geri gelmiş bir aileden.  Kendisiyle keyifli bir sohbet muhabbet olayına daldık. Biraz Balkanları, Balkanlıların gelenek göreneklerini ve sevdiği şatafatı, biraz oyunculuğu, biraz sanatı, biraz da ekonomiyi konuştuk. Yani komiklikli şakalı, konuşmadığımız kalmadı! 

Balkanların yeni nesil 'jön'ü Yusuf Emin ile en keyiflisinden sohbet ettik.  Yusuf Emin'in 2008'de Türkiye'ye gelmesiyle başlayan maceralarından tutun da gazetecilikten Balkan coğrafyasına, siyasetten eğitime, Tito'dan Alija İzetbegoviç'e, göçmenlerden göçemeyenlere varana kadar her şeyi konuştuk!

Gezgin adam Fatih Koparan ile hemşeri kontenjanından çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Biraz memleket biraz gezgincilik biraz Ferrari ile seyahat anısı biraz da karantina konuştuğumuz bu bölümde Fatih Koparan ailesinden ve Balkan hikayelerinden de bahsetti.

Sevgili arkadaşım Özge Deniz ile bendeniz Balkan diller hakkında konuştuk. Malumunuz Balkan dilleri hem aynı hem farklı. Biz de dedik ki bu konuyu bir aydınlatmaya çalışalım. Ben merak edilenleri Özge’ye sordum; Özge de cevapladı. Tabii ki istediği sorudan başlayabildi ve komikli hikayelerini de anlattı.

Yugoslavya döneminde, adını sanat dünyasının zirvesine altın harflerle yazdırmış olan ve birçok konuda ilklere imza atan başarılı kadın sanatçı Lepa Brena'yı tanıtmak istedim.  Kim Lepa Brena, özel hayatı ve çocukluğu nasıl geçti, müziği nasıl seçti ve kariyer basamaklarını nasıl tırmandı? İşte hepsinin özetlenmiş cevabı.

Bir gün, "Neden çoğu Balkan göçmeni Fenerbahçeli olmak zorunda ya?" diye bir soru yöneltildi bana ama asla cevap veremedim. Hem sporla ilgim yoktu hem de kendimce Bosna bayrağının renklerinden dolayı idi. Sonra da biraz araştırayım bakayım dedim. Derken araştırdım ve Hırvat Nenad Bjelica'nın Fenerbahçe'nin teknik direktörü olması beklenirken, Ahmet Konanç ile bu konuyu uzun uzadıya konuştuk.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mesut Aytekin ile Balkan sinemasını konuştuk. Aytekin, Balkanları ele alan birçok eser hakkında görüşlerini paylaştı bizlerle.  No Man's Land'den (Tarafsız Bölge) tutun da eski yeni dönem ayırt etmeden, Balkanları ele alan birçok filmden, yönetmenden ve senatistten bahsettik. Yetmedi, en derine de inelim dedik ve taaaa Manaki Kardeşler'e, vampirlere kadar gittik.