
Sign up to save your podcasts
Or
Beden nedir?
Beden, Tanrı'nın Evladının, Kendini diğer parçalarından ayırmak adına inşa ettiğini düşündüğü bir kafestir. Bu kafesin içinde yaşayacağını, öleceğini, çürüyüp parçalanacağını düşünür. Kafesin içinde ve sevgiden uzakta, güvende olduğuna inanır. Güvenliğini koruduğunu düşündüğü şeyle özdeşleşir ve kendini onunla bir tanımlar. Sevgiyi dışarıda tuttuğundan ve bedenin içinde kaldığından başka nasıl emin olabilir ki?
Beden, kalıcı değildir. Bu da kendini zindana kapatan zihnin ikinci "güvenliğidir". Çünkü Tanrı'nın Evladının kalıcı olmaması, kafesin işe yaradığının "kanıtı" olur. Böylece beden, zihnin ona verdiği görevi yerine getirir. Eğer zihin birliğini kaybetmeseydi, saldıran ve saldırılan kim olacaktı? Çatışmada kazanan kim olacaktı? Kim av, kim avcı olacaktı? Katil kim, suçlu kim olacaktı? Ve eğer ölüm olmasaydı, Tanrı'nın Evladının zarar görebileceğine dair "kanıt" nereden bulunacaktı?
Beden, bir rüyadır. Diğer rüyalar gibi o da bir an mutluluğu görürken, bir anda korkuya döner çünkü tüm rüyalar korkudan doğmaktadır. Hakikatte yaratma gücü sadece sevgide vardır ve hakikatte korku yoktur. Beden korku dolu olmak için yaratılmıştır ve kendisine verilen görevi her zaman yerine getirir. Bunu değiştiremeyiz. Ancak bedenin ne işe yaradığı hakkındaki düşüncemizi değiştirerek onun hizmet edeceği görevi değiştirebiliriz.
Beden, Tanrı'nın Evladının akıl sağlığını kazanma aracıdır. Beden, Tanrı'nın Evladını cehennemden kaçamayacağı bir kafese kapatmak için yaratılmış gibi görünse de, cehennem arayışı Cennetin peşine düşerek bitirilebilir. Tanrı'nın Evladı kardeşine ulaşmak ve yolu birlikte yürümede ona yardım etmek için elini uzatıyor. Bu şekilde, beden kutsallığını kazanır çünkü amacı kutsaldır. Şimdi, öldürmek için yaratıldığı zihni iyileştirmek adına hizmet eder.
Sizi güvende tuttuğunu düşündüğünüz şey ile özdeşleşirsiniz. Ne olursa olsun onunla bir olmak istersiniz. Güvenliğiniz hakikatte yatmaktadır, yalanlarda değil. Sevgi, güvenliğinizdir. Korku diye bir şey yoktur. Sevgi ile özdeşleşirseniz, güvende olursunuz. Sevgi ile özdeşleşirseniz, evinizde olursunuz. Sevgi ile özdeşleşirseniz, hakiki Benliğinizi bulursunuz.
Beden nedir?
Beden, Tanrı'nın Evladının, Kendini diğer parçalarından ayırmak adına inşa ettiğini düşündüğü bir kafestir. Bu kafesin içinde yaşayacağını, öleceğini, çürüyüp parçalanacağını düşünür. Kafesin içinde ve sevgiden uzakta, güvende olduğuna inanır. Güvenliğini koruduğunu düşündüğü şeyle özdeşleşir ve kendini onunla bir tanımlar. Sevgiyi dışarıda tuttuğundan ve bedenin içinde kaldığından başka nasıl emin olabilir ki?
Beden, kalıcı değildir. Bu da kendini zindana kapatan zihnin ikinci "güvenliğidir". Çünkü Tanrı'nın Evladının kalıcı olmaması, kafesin işe yaradığının "kanıtı" olur. Böylece beden, zihnin ona verdiği görevi yerine getirir. Eğer zihin birliğini kaybetmeseydi, saldıran ve saldırılan kim olacaktı? Çatışmada kazanan kim olacaktı? Kim av, kim avcı olacaktı? Katil kim, suçlu kim olacaktı? Ve eğer ölüm olmasaydı, Tanrı'nın Evladının zarar görebileceğine dair "kanıt" nereden bulunacaktı?
Beden, bir rüyadır. Diğer rüyalar gibi o da bir an mutluluğu görürken, bir anda korkuya döner çünkü tüm rüyalar korkudan doğmaktadır. Hakikatte yaratma gücü sadece sevgide vardır ve hakikatte korku yoktur. Beden korku dolu olmak için yaratılmıştır ve kendisine verilen görevi her zaman yerine getirir. Bunu değiştiremeyiz. Ancak bedenin ne işe yaradığı hakkındaki düşüncemizi değiştirerek onun hizmet edeceği görevi değiştirebiliriz.
Beden, Tanrı'nın Evladının akıl sağlığını kazanma aracıdır. Beden, Tanrı'nın Evladını cehennemden kaçamayacağı bir kafese kapatmak için yaratılmış gibi görünse de, cehennem arayışı Cennetin peşine düşerek bitirilebilir. Tanrı'nın Evladı kardeşine ulaşmak ve yolu birlikte yürümede ona yardım etmek için elini uzatıyor. Bu şekilde, beden kutsallığını kazanır çünkü amacı kutsaldır. Şimdi, öldürmek için yaratıldığı zihni iyileştirmek adına hizmet eder.
Sizi güvende tuttuğunu düşündüğünüz şey ile özdeşleşirsiniz. Ne olursa olsun onunla bir olmak istersiniz. Güvenliğiniz hakikatte yatmaktadır, yalanlarda değil. Sevgi, güvenliğinizdir. Korku diye bir şey yoktur. Sevgi ile özdeşleşirseniz, güvende olursunuz. Sevgi ile özdeşleşirseniz, evinizde olursunuz. Sevgi ile özdeşleşirseniz, hakiki Benliğinizi bulursunuz.