Bilge Kral ve Köylü
Eski devirlerden birinde, bilge bir kral, sarayda büyük bir davetin olduğu bir gün, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de sarayın geniş pencerelerinden birinin kenarına oturmuştu.
Güneş yavaş yavaş yükselmeye başladığında, davetliler yola koyulmaya başlamıştı. En zengin tüccarlar, en güçlü kervancılar, en meşhur sanatçılar, civarda oturan saray görevlileri, sair davetliler, hepsi birer ikişer saraya doğru yürürken yolun ortasında koca bir kaya parçası görünce de mecburen kayayı dolaşıp yollarına devam ettiler. Birçoğu kendi kendine söylendi, kendi kendine söylenmekle kalmayıp güvendiği dostlarıyla da bu kayanın lâfını edenler oldu. İçlerinde, ”Halktan bu kadar vergi alınıyor, ama şu işe bak, sarayın yoluna bile doğru dürüst bakılmıyor.” diye yüksek sesle konuşmaya cesaret edenler bile vardı.