Çağlayan Meydanı

Koronavirüs COVID-19 salgını: İtalya bu duruma nasıl geldi? Özgürüz Özel'de Onur Öncü'nün konuğu Roma'da yaşayan Av. Ezel Sadıker: "Milano belediye başkanı hemen salgının ilk haftasında 'İtalya durmayacak' kampanyası başlattı. Bir şekilde halkı hiç virüs salgını yokmuş gibi sokağa çıkmaya teşvik edildi. İtalya'da virüs salgınının ilk günlerinde, ilk kampanya 'İtalya durmuyor', ikinci kampanya 'İtalya evden çıkmıyor' oldu. Çok kısa bir sürede böyle bir 'U' dönüşü yaşandı. AB'nin İtalya'ya yardım etmemesine ilişkin, Bir hafta öncesine kadar AB karşıtı fikirler belli bir gruptan çıkarken, Şu an son 2-3 gündür Başbakan Conte de dahil olmak üzere AB'ye isyan söz konusu."

Onur Öncü, Özgürüz Özel'de, yemekhane zamlarına karşı boykotta olan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile konuşuyor. ''Yemek zammını KYK'ya oranlarsak, 500 liranın 324 lirasını sadece yemekhaneye vermemiz gerekiyor. Hocaların çok hatrı sayılır tepkisini görmedik, böyle bir şeye giriştiğimiz için maddi destekte bulundular. Burs almıyorsanız hayatınızı idame ettirmeniz başlı başına bir tartışma konusu. Istanbul Üniversitesi'nin kazanım ve mücadelesi Boğaziçi'ni de etkiledi. Bir yerde çalışmaya kalksak derslerimizi aksatmamız kaçınılmaz bir hale geliyor.''

Onur Öncü Çağlayan Programının 28. bölümünde 190 gündür açlık grevinde olan grup yorum üyesi Bahar Kurt ile taleplerini konuştu.

Bahar Kurt: “Grup Yorum devrimci bir müzik grubu. Biz bağımsız Türkiye için türkü söylüyoruz… Adalet mücadelesi veriyoruz… Halkın isyanını şarkılarımızda söylüyoruz…”

“Biz insanca yaşayabilmek için mücadele ediyoruz. Bizim ülkenin meydanlarında, stadyumlarında yüzbinlerle buluşmamız AKP iktidarını rahatsız etti.”

“Tutsak Yorum elemanlarına Silivri’de zorla müdahale söz konusu”

“Dört talebimiz var. Konser yasaklarının son bulması, İdil Kültür merkezine polis baskınının son bulması, Grup Yorum elemanlarına açılan davaların düşürülmesi ve tutsak arkadaşlarımızın serbest kalması.”,

Onur Öncü bu haftaki Özgürüz Özel'de, Kavel Alpaslan ile dünyadaki sokak eylemlerini konuştu. Kavel Alpaslan: ''Dünyadaki eylemlerde birbirinden farklı motivasyonlarla sokağa çıkan insanları görüyoruz. Mesela Hong Kong’a baktığımızda başka bir durum var, Latin Amerika’da daha başka bir motivasyon var. Belli başlı ülkelerde eylemlerin ortaklığından söyleyebiliriz. bu da tabi ki dünyada küresel Kapitalizmin krizinin olduğu apaçık ortaya çıkıyor. Hükümetlerin Neoliberal politikalarına karşı ayaklanan insanları görüyoruz. Şili Latin Amerika’nın en gelişmiş Kapitalist sermaye birikimine sahip ülkesi. Ve Neoliberalizmin doğduğu yer olarak tarif edilen bir ülke.Pek çok daha fazla yerde de benzeri eylemler var. Haiti’de, Honduras’ta…”

Onur Öncü bu haftaki Özgürüz Özel'de, Alp Altınörs ile Bolivya'daki darbeyi konuştu. Alp Altınörs: ''Morales 2005’deki büyük gaz savaşlarının ardından başkent La Paz’daki kitlesel eylemlerden sonra seçimle iş başına geldi. Doğalgaz kaynakları ulusallaştırıldı. Ülkede bir kurucu meclis oluşturularak yeni bir anayasa yazıldı. Evo Moraled yönetiminin bir dönem daha olması darbe girişimini tetikledi. Seçimlerin üzerinden bir aya geçkin zaman var, darbenin üstünden geçen bir hafta var ve seçimlerde hile yapıldığına dair tek bir kanıt sunulmuş değil. yani bu seçimler bu temiz seçimlerdi… Darbenin büyük bir iç dinamiği var. Bu açıktan ırkçı ve beyaz bir darbedir.''

Bu haftaki Çağlayan Meydanı programında, Grup Yorum üyesi Seher Adıgüzel, Grup Yorum'un hukuk mücadelesini ve açlık grevlerini anlatıyor. Seher Adıgüzel; ''Grup Yorum açlık grevinde, adalet istiyor. Adalet saraylardan çıkmayacak, halkın mücadelesiyle gelecek. Teslim olmamızı istiyorlar, bunu yapmadığımız için listelere adlarımız kondu. Basın biraz suskun. Uyuyorlar mı, bizi görüyorlar mı bilmiyorum. Birçoğu suskun ama o suskunluğun bedeli çok ağır. Üyelerimizden Bahar açlık grevinin 98. gününde. Ağrılarından 1 haftadır uyuyamıyormuş. Bu direniş taleplerimiz kabul edilene kadar devam edecek. Bize açlık grevinden başka seçenek bırakmadılar. Konser yasaklarının kaldırılmasını ve tutsak üyelerimizin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.''

Onur Öncü, bugünkü Çağlayan Meydanı programında konuğu Avukat Kemal Aytaç ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen, 52 Baro tarafindan boykot edilen Adli Yıl Açılış törenini ve yeni dönemdeki hukuk mücadelesini değerlendiriyor. Kemal Aytaç: ''Metin Feyzioğlu resmen yağcılık yapıyor. Ortada yargı reformu diye bir şey yok. Pazarlanmaya çalışılan yargı reformunun içinde yargı bağımsızlığı veya hakim teminatı yok. Yargıdaki bağımsızlığı, tarafsızlığı sağlayacak tek bir madde yok. Feyzioğlu’nun hukuk, savunma veya avukatlar adına yaptığı hiçbir şey yok. Yaptığı şey şu; Saray’a yamanmak. Bunu sadece biz söylemiyoruz. AKP yanlıları da televizyonlarda bunu söylüyor. Böyle bir Adli Yıl Açılışı’nın Saray’da yapılmasını -yürütmenin tam de merkezinde yapılmasını- yargı bağımsızlığını hepten zedeleyen bir durum olarak ortaya koymak gerekiyor. Bu tavrı alan her kesimden Baro Başkanı var. Öncelikle hukuk ve demokrasiyi, yargı bağımsızlığını gerçekten savunan Baro Başkanları hiç çekinmeden bu tavrı aldı. Onları kutlamak gerekiyor.''

Onur Öncü, bu hafta KHK ile öğretmenlik hayatı son bulan Nursel Tanrıverdi ile yaşadığı süreci konuşuyor.

Nursel Tanrıverdi 2,5 yıldır direniyor. Bu süreçte defalarca tutuklandı ve serbest kaldı.

Bu haftaki Çağlayan Meydanı programında, Cansu Kalender gözaltına alınışını ve sonrasındaki süreci anlatıyor. Leyla Güven’e ve açlık grevlerine destek olmak için eylem yapan Cansu Kalender'e Kadıköy dışına çıkmama cezası verildi.

Onur Öncü, bu haftaki programında, konuğu tiyatrocu Cenk Dost Verdi. Cenk Dost Verdi 11 ay cezaevinde kaldı ve yeni çıktı. Verdi dava-cezaevi sürecini ve öncesinde yaşadıklarını anlatıyor. Cenk Dost Verdi: ''Yolcu tiyatro adına şunu söyleyebilirim; ‘bize ne yaparlarsa yapsınlar, biz kaldığımız yerden yine tiyatro yapacağız. Ben sahneden, tiyatrodan besleniyorum. Benim büyün muhalif refleksim, tiyatronun bana kattığı refleks. Tiyatro beni biraz daha muhalifleştirdi.''