tüketim çılgınlığının içinde kendine ait biricik bir stil yaratmak mümkün mü?

Kendimize yeni rutinler yaratabilmenin güzelliklerini konuşuyoruz. Bizi biz yapan ve hayatımıza değer katan alışkanlıklarımızı bir üst seviyeye nasıl taşırız?

Yarım kala kala mı bütün oluruz ve herkes mi yarım hisseder sorularının cevaplarını arıyoruz, en azından çalışıyoruz.

Özlem bizden hiç gider mi? Onla yaşamayı mı öğreniriz yoksa? Ya da özlenilen şeyler hep özümüzde olduğu için mi kurtulamıyoruz bu duygudan? İşte bunun cevaplarını arıyoruz bu bölüm.

Yeni yılın hissettirdikleri, ardımızda bıraktığımız yılın bize neler öğrettiği, yılbaşı ruhu ve biraz da fazlası…

Travmatik süreçlerden geçtiğimiz bu günlerde mental sağlığımızı korumak neredeyse imkansızlaştı. Zorlu hayat koşulları, toplumsal olaylar ve daha niceleri günlük hayatımızı ve psikolojimizi derinden etkilerken kendimiz için yapabileceğimiz (belki klişe ama etkili) minik yöntemler hakkında sohbet ediyoruz.

Bu bölümde yalnız yaşamanın zorluklarından, görünmeyen yanlarından, ikilemlerden bahsederken aynı zamanda olumlu yanlarını ve bize kattıklarını konuşuyor olacağız. Bakalım siz hangi tarafı seçeceksiniz🫢

Zor ama aşıldığı zaman paha biçilemeyen, acı tatlı diye adlandırabileceğimiz konfor alanından çıkmayı tartışıyoruz.