Bu bölümde, Nietzsche’nin Amor Fati anlayışını; yani, hayatın en sert köşelerine bile başka bir gözle bakmamızı öneren bir kavramı konuşuyoruz..
Latince kökenli bu ifade “kaderini sev” demek.
Ancak Nietzsche’den bahsediyorsak, burada kastedilen,edilgen bir kaderi kabulleniş, teslimiyet hali değil elbette.
Nietzsche bu kavramı Stoacı felsefeden devralmış gibigörünse de, aslında ona meydan okur bir yerden yeniden yorumlar. Stoacılar değiştirilemeyenebilgece kabul göstermeyi erdem görürken, Nietzsche “olana, kendi kaderine sahipçık, hatta onu coşkuyla iste” der… Çünkü yaşadığın her şey seni sen yapanşeydir.
Başka bir deyişle, değiştirilemeyen olaylar karşısında, Stoacı felsefenin "akıntıya direnme" çağrısına, Nietzsche o akıntıya yelken açmayı, onu kendi iradesine katmayı önerir.
İşte bu bölümde tüm bu çerçevede Amor Fati kavramınıgündelik hayatta nasıl konumlandırabileceğimizi, içinden geçilen zorluklarla nasıl ilişkilendirilebileceğimizi ele alıyoruz.