41. sanat yılını geride bırakan, hocası, ustası, çırağı olmayan; hiçbir kalıba ait olmadığı için çizimlerine bir ad konulamayan Çizginin Ustası Hasan Aycın’ın, Balıkesir’in küçük bir köyünde başlayan hikayesi, adeta yazarın yazdığı romanları andırıyor. 8 yaşına kadar yürüyemeyen Hasan Aycın, kendisi doğmadan 3 ay önce vefat eden abisi Hasan’ı ‘Birinci Hasan’, kendisini ‘İkinci Hasan’ olarak tarif ediyor. Şifa bulduktan sonraki ilk adımları, çivilerle taşlara çizdiği ilk çizimler, imam hatipli olma macerası, üniversite, fabrika derken pazarcılık günleri... İsmet Özel’in yönlendirmeleri, Şehit Erol Olçok’un vesile olduğu ilk sergisi ve daha fazlası, ilk kez duyacağınız detayları ile ‘Doğduğum Ev’de…
Röportajı gerçekleştiren;Nuriye Çakmak Çelik