
Sign up to save your podcasts
Or
2021’de iki yüz yaşına basan Gustave Flaubert, birçok okur için “ölmeden önce mutlaka okunması gereken” “Madame Bovary”nin gerçekçi, soğukkanlı ve “görünmez” yazarı. Oysa Flaubert’in külliyatına, özellikle de mektuplarında ifade bulan “poetika”sına yakından baktığımızda, önümüzde 20. yüzyıla ve ötesine uzanan yollar ve patikalar belirdiğini görüyoruz. Flaubert sadece “klasikleşmiş” bir yazar değil, hem Proust’tan Hemingway’e, Halid Ziya’dan Kafka’ya, Nabokov’dan Nahid Sırrı Örik’e kuşaklarca yazarı farklı şekillerde derinden etkilemiş, hem de bugün “doğal”, hatta neredeyse “zamansız” olduğunu düşündüğümüz bir “gerçekçilik” anlayışının roman sanatına hâkim olmasına zemin hazırlamış bir öncü. Kerem Eksen ve Emre Ayvaz, bu podcast dizisinde, Flaubert’in belki romanlarından bile ilginç olan, ancak Türkçede henüz hak ettiği ilgiyi ve çeviri emeğini görmemiş mektuplarını odağa alıyor, onları sadece vakt-i zamanındaki muhataplara değil, aynı zamanda biz gelecekteki okurlara yazılmış metinler olarak yorumluyor, Flaubert’i dünde ve bugünde konumlandırmaya çalışıyorlar.
2021’de iki yüz yaşına basan Gustave Flaubert, birçok okur için “ölmeden önce mutlaka okunması gereken” “Madame Bovary”nin gerçekçi, soğukkanlı ve “görünmez” yazarı. Oysa Flaubert’in külliyatına, özellikle de mektuplarında ifade bulan “poetika”sına yakından baktığımızda, önümüzde 20. yüzyıla ve ötesine uzanan yollar ve patikalar belirdiğini görüyoruz. Flaubert sadece “klasikleşmiş” bir yazar değil, hem Proust’tan Hemingway’e, Halid Ziya’dan Kafka’ya, Nabokov’dan Nahid Sırrı Örik’e kuşaklarca yazarı farklı şekillerde derinden etkilemiş, hem de bugün “doğal”, hatta neredeyse “zamansız” olduğunu düşündüğümüz bir “gerçekçilik” anlayışının roman sanatına hâkim olmasına zemin hazırlamış bir öncü. Kerem Eksen ve Emre Ayvaz, bu podcast dizisinde, Flaubert’in belki romanlarından bile ilginç olan, ancak Türkçede henüz hak ettiği ilgiyi ve çeviri emeğini görmemiş mektuplarını odağa alıyor, onları sadece vakt-i zamanındaki muhataplara değil, aynı zamanda biz gelecekteki okurlara yazılmış metinler olarak yorumluyor, Flaubert’i dünde ve bugünde konumlandırmaya çalışıyorlar.