Fluent Fiction - Turkish

Homecoming at Troya: Bridging Gaps and New Beginnings


Listen Later

Fluent Fiction - Turkish: Homecoming at Troya: Bridging Gaps and New Beginnings
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2025-10-27-22-34-02-tr

Story Transcript:

Tr: Emir boğazında koca bir düğümle uçaktan indi.
En: Emir disembarked from the plane with a large knot in his throat.

Tr: Uzun süre dışarıda yaşamış, dünyanın dört bir yanını gezmişti.
En: He had lived abroad for a long time, traveling all around the world.

Tr: Şimdi ise çocukluğunu geçirdiği yere, Troya’da ailesinin yanına dönüyordu.
En: Now, he was returning to the place of his childhood, to his family in Troya.

Tr: Rüzgarla savrulan turuncu yapraklar, sonbaharın gelişini haber veriyordu.
En: The orange leaves swept by the wind heralded the arrival of autumn.

Tr: Köy değişmişti.
En: The village had changed.

Tr: Troyalılar Cumhuriyet Bayramı’na hazırlanıyordu.
En: The Troya locals were preparing for Republic Day.

Tr: Bayraklar, süslemeler, sokak aralarında yankılanan kahkahalar... Emir kalabalığın arasında kaybolmuş gibiydi.
En: Flags, decorations, laughter echoing through the streets... Emir felt lost in the crowd.

Tr: Eski taş sokaklardan yürüyerek aile evine yaklaştı.
En: Walking through the old stone streets, he approached the family home.

Tr: Ev aynıydı ama aralarındaki bağ çok farklıydı artık.
En: The house was the same, but the connection between them was very different now.

Tr: Kapıyı Leyla açtı.
En: Leyla opened the door.

Tr: Ablası, onu görür görmez sarıldı ve 'Emir, hoş geldin,' dedi.
En: His sister hugged him as soon as she saw him and said, 'Welcome, Emir.'

Tr: Ancak, sesinde bir mesafe vardı.
En: However, there was a distance in her voice.

Tr: Fatih, avluda oturmuş, düşünceliydi.
En: Fatih was sitting in the courtyard, deep in thought.

Tr: Birkaç hoşbeşten sonra sessizce bir köşede oturdular.
En: After some small talk, they sat quietly in a corner.

Tr: Emir, neden bu kadar uzaklaştıklarını anlamaya çalışıyordu.
En: Emir was trying to understand why they had drifted apart so much.

Tr: Cumhuriyet Bayramı'nın kalabalık kutlamaları başladı.
En: The crowded celebrations of Republic Day began.

Tr: Emir, kutlamaların birleştirici olacağını düşündü.
En: Emir thought the celebrations would be unifying.

Tr: Hem Leyla'yı hem de Fatih’i kutlamalara davet etti.
En: He invited both Leyla and Fatih to the celebrations.

Tr: Alanda renkli kostümler içinde dans eden çocukları izlerken Emir kalbinde sıcak bir his duydu.
En: As they watched the children dancing in colorful costumes in the square, Emir felt a warm sensation in his heart.

Tr: Bu, eve dönüşün başka bir şekliydi.
En: This was another form of coming home.

Tr: Emir, dans edenleri izleyen Leyla’nın yanına sokuldu.
En: Emir leaned close to Leyla watching the dancers.

Tr: "Konuşmamız gerek," dedi.
En: "We need to talk," he said.

Tr: Fatih de onlara katıldı.
En: Fatih joined them as well.

Tr: Üçü birlikte dansları izlerken, sonunda içlerindeki duvarları indirdiler.
En: As the three of them watched the dances, they finally let down their internal walls.

Tr: Emir, "Onları özledim," dedi. "Ama daha da önemlisi, sizleri özledim. Bu mesafeyi kapatmak istiyorum."
En: Emir said, "I missed them." "But more importantly, I missed you both. I want to bridge this gap."

Tr: Leyla ve Fatih bir süre sessiz kaldılar, sonra Leyla, "Biz de seni bekliyorduk. Değişik yollar seçtik belki ama sonuçta aynı ailenin parçasıyız," dedi.
En: Leyla and Fatih remained silent for a while, then Leyla said, "We were waiting for you too. We may have chosen different paths, but in the end, we're part of the same family."

Tr: Fatih, parçalanmış duygularını bir araya getirerek, "Geri döndüğüne sevindim Emir," dedi.
En: Fatih, gathering his fragmented emotions, said, "I'm glad you're back, Emir."

Tr: Koca bir boşluk aniden doldu.
En: A large void was suddenly filled.

Tr: Gökyüzüne doğru patlayan renkli havai fişekler, yeniden başlamanın simgesi gibiydi.
En: The colorful fireworks exploding into the sky were like a symbol of a new beginning.

Tr: Emir, Leyla ve Fatih yan yana oturdular.
En: Emir, Leyla, and Fatih sat side by side.

Tr: Ortak bir anlayış bulmuşlardı.
En: They had found a common understanding.

Tr: Emir geçmişteki küskünlükleri bir kenara bırakmasının gerekli olmadığını fark etti.
En: Emir realized that he didn't need to leave past resentments behind.

Tr: Anlamak ve kabullenmek, aileye dönüş yolculuğunun asıl anahtarıydı.
En: Understanding and acceptance were the true keys to the journey back to family.

Tr: Troyalılara katılarak bayramı kutladılar.
En: They joined the Troyalılara in celebrating the holiday.

Tr: Emir, evine hem fiziksel hem de duygusal olarak geri dönmüştü artık.
En: Emir had now returned home both physically and emotionally.


Vocabulary Words:
  • disembarked: indi
  • knot: düğüm
  • swept: savrulan
  • heralded: haber veriyordu
  • echoing: yankılanan
  • approached: yaklaştı
  • courtyard: avlu
  • drifted apart: uzaklaştıklarını
  • unifying: birleştirici
  • square: alan
  • sensation: his
  • gap: mesafe
  • bridged: kapattı
  • joined: katıldı
  • understanding: anlayış
  • resonated: yankılandı
  • realized: fark etti
  • resentments: küskünlükler
  • acceptance: kabullenme
  • journey: yolculuk
  • fragmented: parçalanmış
  • void: boşluk
  • fireworks: havai fişekler
  • symbol: simge
  • common: ortak
  • paths: yollar
  • emotions: duygular
  • internal: iç
  • physically: fiziksel
  • emotionally: duygusal
...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Fluent Fiction - TurkishBy FluentFiction.org