Ey âhiret kardeşlerim ve ey hizmet-i Kur’âniye’de arkadaşlarım! Bilirsiniz ve biliniz: Bu dünyada, hususen uhrevî hizmetlerde; en mühim bir esâs, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçi, en metin bir nokta-yi istinâd, en kısa bir tarîk-ı hakikat, en makbul bir dua-yı mânevî, en kerâmetli bir vesile-i makâsıd, en yüksek bir haslet, en sâfî bir ubûdiyet, ihlâstır.

Madem ihlâsta mezkûr hâssalar gibi çok nurlar var ve çok kuvvetler var. Ve madem bu müdhiş zamanda ve dehşetli düşmanlar mukâbilinde ve şiddetli tazyîkat karşısında ve savletli bid’alar, dalâletler içerisinde bizler gayet az ve zaîf ve fakir ve kuvvetsiz olduğumuz hâlde, gayet ağır ve büyük ve umûmî ve kudsî bir vazife-i îmâniye ve hizmet-i Kur’âniye omuzumuza ihsân-ı ilâhî tarafından konulmuş. Elbette herkesten ziyâde bütün kuvvetimizle ihlâsı kazanmaya mecbur ve mükellefiz ve ihlâsın sırrını kendimizde yerleştirmek için gayet derecede muhtacız. Yoksa hem şimdiye kadar kazandığımız hizmet-i kudsiye kısmen zâyi olur, devam etmez; hem şiddetli mes’ul oluruz. وَلاَ تَشْتَرُوا بِايَاتِي ثَمَنًا قَلِيلاً âyetindeki şiddetli tehdidkârâne nehy-i ilâhîye mazhar olup, saâdet-i ebediye zararına; mânâsız, lüzumsuz, zararlı, kederli, hodfüruşâne, sakîl, riyâkârâne bazı hissiyât-ı süfliye ve menâfi-i cüz’iyenin hatırı için ihlâsı kırmakla; hem bu hizmetteki umum kardeşlerimizin hukukuna tecavüz, hem hizmet-i Kur’âniye’nin hizmetine taarruz, hem hakâik-i îmâniyenin kudsiyetine hürmetsizlik etmiş oluruz. Ey kardeşlerim! Mühim ve büyük bir umûr-i hayriyenin çok muzır mânileri olur. Şeytanlar o hizmetin hâdimleriyle çok uğraşır. Bu mânilere ve bu şeytanlara karşı, ihlâs kuvvetine dayanmak gerektir. İhlası kıracak esbâbdan; yılandan, akrepten çekindiğiniz gibi çekininiz. Hazret-i Yusuf (aleyhisselâm) إِنَّ النَّفْسَ لَأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّي demesiyle, nefs-i emmâreye itimâd edilmez. Enâniyet ve nefs-i emmâre sizi aldatmasın. İhlâsı kazanmak ve muhâfaza etmek ve mânileri def etmek için, gelecek düsturlar rehberiniz olsun.

İlahiatçı Osman Karyağdı'nın hazırlayıp sunduğu programın yeni bölümünde Risale-i Nur'un kısa tarihçesi ve ihlas risalesinin yazıldığı ortama göz atılıyor. Programın ana başlıkları şçyle: - İhlas Risalesi'nin önemi ve yazılış dönemi: Risalenin 1934 yılında Barla'da yazıldığı ve bu dönemin önemine vurgu yapılıyor. Yazıldığı zamanın ve yazılma sebebinin açıklanması önemseniyor. - Üstadın hayatı ve faaliyetleri: Üstadın çocukluk ve gençlik döneminden, hocalarının imtihanına kadar olan yaşam serüveni detaylıca anlatılıyor. Aktif bir hayatı olan Üstadın, İstanbul'un işgali sırasında halkı organize eden ve İngilizlere karşı kitaplar yazan bir kişilik olduğu vurgulanıyor. - Sürgün ve faaliyetleri: Üstadın sürgün edilmesi ve farklı şehirlerdeki faaliyetleri, yazdığı Risalelerin elle kopyalanarak yayılmasına dair bilgiler veriliyor. - Risalelerin dağıtımı: Risalelerin Anadolu'ya el yazısıyla kopyalanarak nasıl yayıldığı ve bu süreçte Nur postacılarının rolü vurgulanıyor. İhlas Risalesi'nin hizmetin temeli olduğu ve bunun öneminin altı çiziliyor. - İhlas Risalesi'nin önemi ve içeriği: İhlas Risalesi'nin hizmetin teorisini ve nazariyesini temsil ettiği, hizmetin sadece ihlas ile değil, aynı zamanda belirli özelliklerle yapılması gerektiği vurgulanıyor. Bu özelliklerin daha sonra risalelerin içerisinde detaylıca açıklanacağı ifade ediliyor.

İhlas, birlikte hizmet etme, samimiyetle çalışma ve Allah'ın rızasını kazanma amacıyla yapılan duaların temelidir.

Aynı zamanda, bir kişinin ihlası sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir güç oluşturarak daha güçlü bir etki yaratır. İlahiyatçı Osman Karyağdı 21. Lema İhlas Risalesi'ni detaylı anlatmaya devam ediyor.

• Risalede, İhlas kavramının önemi vurgulanıyor ve bu kavramın anlaşılması gerektiği üzerinde duruluyor.
• - Üstad, risalenin hedef kitlesine hitap ederek, ahiret kardeşlerine seslendiği ve bu hitabın tüm müminleri kapsadığı ifade ediliyor. 
• - İhlasın, manevi hizmetlerde en temel ilke olduğu ve bu ilkenin ihlaslı bir şekilde hizmet edildiğinde güçlü bir dayanak noktası oluşturduğu üzerinde duruluyor.
• - Video, ihlasın sadece bireysel bir çaba olmadığını, aynı zamanda toplu bir çabanın da temelini oluşturduğunu ve bu şekilde insanların maksatlarına ulaşabileceğini vurguluyor.

"Bediüzzaman'ın İhlâs Risalesi Tahşîdâtı" bölümünde, Bediüzzaman'ın eserlerinin ciddiyeti ve mantıklı temellendirme yaklaşımı vurgulanarak, İhlâs Risalesi'nin sık sık okunması gerektiği belirtiliyor.

İhlâs kavramının Kur'an'daki önemi ve Peygamber Efendimiz'in vurguladığı temel bir kavram olduğu üzerinde duruluyor. Programda, genel İhlâs kavramının ötesinde Bediüzzaman'ın risaledeki kendi yüklediği anlam değerlendiriliyor. İhlâs'ın sadece bireyler için değil, toplumun da ihlaslı olması ve hizmete dönüşmesine dikkat çekiliyor. Bediüzzaman'ın İhlâs Risalesi'ni sık sık okumanın önemi üzerinde duruluyor ve bu önerinin Bediüzzaman'ın kendi uygulamalarıyla desteklendiği belirtiliyor. Program, Bediüzzaman'ın risaledeki tavsiyelerini ve öğretilerini aktarırken, bu öğretilerin toplumsal düzeydeki etkisine vurgu yapıyor. Hizmet etmek isteyenlerin bu düsturları dikkate alması gerektiği ve bu ilkelerin hizmetin temeli olduğu vurgulanıyor. Bediüzzaman'ın talebelerine verdiği öğütler ve örnekler üzerinden, birlik ve beraberlik içinde hizmet etmenin önemine dikkat çekiliyor. Program, Bediüzzaman'ın İhlâs Risalesi'ni ve onun önerdiği düsturları anlamak ve uygulamak için izleyicilere rehberlik etmeyi amaçlıyor. Bu transkriptte konuşmacının "İhlâs Risalesi Tahşidatı" üzerine konuştuğu bir sunumun metni bulunmaktadır. Metinde zaman çizelgesi ve başlıklar gibi belirgin bölümleme unsurları bulunmamaktadır. Başlıklar ve zaman çizelgesi eklemek isterseniz, metni bölümlere ayırarak her bölümün içeriğine uygun başlık verebilir ve ardından zaman çizelgesini oluşturabilirsiniz. Bu şekilde metnin yapısını daha düzenli hale getirebilirsiniz.

İlahiyatçı Osman Karyağdı'nın hazırlayıp sunduğu programda İhlas Risalesi'nin ikinci düsturu açıklanmaya devam ediliyor.

Üstad Bediüzzaman’ın hizmet eden insanların birbirlerini ve kendileri gibi hizmet eden farklı gruplardaki insanları tenkit ile vakit geçirmemeleri gerektiği vurgusuna dikkat çekilen programda farklı benzetmelerle hizmet eden insanların birbiriyle uyumlu hareket etmeleri, birbirlerinin boşluklarını doldurmaları, açıklarını kapatmalarının gerektiği, bunun da hizmetin selameti açısından önemi anlatılıyor. Normal çalışan insan bedenin tam bir uyum içinde olduğu, yapılma maksadına uygun çalışan bir fabrikanın bütün çarkları ve parçalarının kendi üzerlerine düşen görevi tam olarak yerine getirdiği örneği verilerek hizmet esnasında bu tavır içinde olmak gerektiği vurgulanıyor. Bir de birbiri ile uyumlu gemi mürettebatı gibi olmalı deniyor. Tek başlarına veya uyumsuz hareket ettiklerinde üç adet “1” hükmünde olan kişilerin, uyum içinde bir araya gelip omuz omuza verdiklerinde 111 gibi büyük bir kuvvet elde edebilecekleri belirtiliyor. İhlas ve birliktelik sırrıyla, ayrı ayrı insanların bir araya geldiğinde büyük bir manevi kuvvet oluşturacağı ifade ediliyor.