Kader’e inanmak mı? Deli saçması bir şey. Yani bana şunu mu
söylüyorsunuz nerede olursam olayım onunla bir şekilde karşılaşacağım… Açıkçası bu deli saçması şey şimdiki bilincimde düşündüğümde mantıklı gelmeye başlıyor.
Ve duyduğum hikayeler de bunu çok destekliyor tabi.
Kader insanoğlunu ikiye ayırır. Bir kısmı yalnızca
sorumluluklardan kaçmak için, yalnızlığına bir kılıf bulmak için buna inanırken. Bir kısmı da sadece yaşadığı anlamsız şeyleri mantıklı bir başlıkta toplamak ister. Ben hangi tarafta mıyım? Ben üçüncü yolu seçiyorum. Ne sonsuz bir kader etkisi ne de özgür seçimlerimiz. İnsan bu ikisi arasındaki yolda solar gider. Tabi solmak isterse solar gider, öbür türlü insan attığı her bir adımda yeni dersler ve öğretiler çıkarabilir bu hayatta.