Share Küçük Alışkanlıklar
Share to email
Share to Facebook
Share to X
By Lubz
The podcast currently has 17 episodes available.
LÜTFEN SUS - Sessiz Kalmanız Gereken 7 Durum. Bu Yedi Durumda Lütfen Susun
Benim adım Lubz. Yazılı sesli ve görüntülü içerik üretiyorum. Medium'da makalelerimi okuyabilir, Spotify'da Podcastlerimi dinleyebilir ve Instagramda beni taki edebilirsiniz.
6.BÖLÜM - ETKİLİ İNSANLARIN 7 ALIŞKANLIĞI
Merak ediyor olabilirsiniz neden sürekli plandan hedeften bahsediyorum. Hayata bakışınız ne olursa olsun hayat dediğimiz şey planlardan ve umutlardan ibaret olduğunu düşünüyorum. Hayatınızla ilgili net bir planınız ya da hayaliniz yoksa orada durun ve sorgulayın çünkü ömrünüz başka insanların hayallerini gerçekleştirmekle harcarsınız. Belli bir amacınız ya da planınız olmadığı zaman çok ta açık ve korumasız halde oluyorsunuz. Her gelen kaos seni alıp sürükleyebilir. Seni etkilemeyen bir konu bile gelip hayatın merkezinde oturabilir. Vakit harcayacağın bir planın yoksa futbol ve siyaset ana gündemin oluyor. Değiştiremeyeceğin şeylere daha fazla kafa yormaya başlıyorsun. Bence toplumun önemli bir kısmı kendi hayatını rayına sokamadığı için kendine has bir planı olmadığı için başkalarının hayatlarına müdahale etmeye başlıyor. Plan hedef cart curt derken devasa şeylerden bahsetmiyorum. Yeni bir hobi edinmek yeni bir şey öğrenmek ya da daha küçük ve sade şeyler de olabilir ama hayatınıza bir değer katın vaktinizi kendiniz için harcayın. Herkes bunu yapsa göreceksiniz ki toplum daha az gergin olacak herkes kendi işine bakacak ama insanlar işsiz ve amaçsız olduğu için sosyal medyada ya da gerçek hayatta sürekli birileri linçlemek ayıplamak ötekileştirmek söz konusu oluyor. Beni dinleyenlerin çoğu ya benle aynı yaşta ya da benden küçük. Bu zinciri kırmak için hala bir şansımız var. O yüzden sürekli plan hedef cart curt diyorum. Her şeyden evvel kendime not ve özeleştiri niteliğinde oluyor. Dönüp okuyorum izliyorum dinliyorum ve kendime öğüt veriyorum.
TR:
EN:
Ladies and gentlemen Turkey is going through a lot these days. While you are watching this video in your warm house with your beloved ones, Thousands even millions are fighting death in Turkey. We can’t just sit and watch what’s going on out there. We can save lives by donating blood, food, Money, or basic needs like coats blankets, and heaters. Time for humans to save humanity. You too can be a part of this. Peace and love
Gelecekteki ben en büyük idolümdür. Duyduğum en etkili rap müzik sözlerinden biridir. İdol nedir ve neden idollere ihtiyaç duyarız.
Kısacası, başarılarıyla bizi büyüleyen, örnek aldığımız, onun gibi olmak istediğimiz, kişiye idol deriz. Yani rol model.
Neden rol modellere ihtiyaç duyarız? Her şeyden önce olmak istediğimiz kişi oldukları için ya da olmak istediğiniz konumlarda oldukları içindir. Yani bu insanın yaptığını yaparsam onun olduğu noktaya erişebilirim düşüncesi. Onu başarıya götüren yola bakarız ve kendimize ders ya da ilham çıkartırız. Hayranlık ve rol model burada ayrılıyor zaten.
Herkes kendi hedeflerine ve yaşam tarzına göre rol modelini belirler ama çoğu insan için ilk rol model annedir, babadır. Hatta doğal rol model bile diyebiliriz. Farkında olmadan onları kopyalıyoruz yaşımız kaç olursa olsun. Hatta bazen onlar gibi karar veririz.
Bilim insanları, siyasetçiler, aktivistler, şirket sahipleri, milyarderler vs sonradan tanıştığımız rol modellerdir. Hayatlarının hemen hemen her aşamasını okuruz ve öğreniriz. İmreniriz. Keşke 5 dakika konuşma fırsatımız olsa deriz bazen.
Benim rol modelim malcom x ve martin Luther king’tir. Bu iki insanın hiç kolay yaşantıları yoktu. Dönemin şartlarına kafa tutmuşlar ve milyarlara ilham olmuşlar. Zaten rol modellerin ortak noktası da budur. Dönemin şartlarına rağmen farklı bir yol belirleyebilme yeteneğine ve cesaretine sahip olmaları. Bir çıkmaza girdiğim zaman acaba Malcom olsaydı ne yapardı dediğim olmuştur.
Peki kendinizin rol modeli olabilme olasılığı düşündünüz mü hiç? Ne alaka a… dediğinizi duyar gibiyim. Anlatacağım sakin olun.
Önceki bölümlerde plan yapmaktan bahsetmiştik. Neden plan yaparız? Bir yere, bir noktaya, bir hedefe ulaşmak istediğimiz için plan yaparız. Yani geleceğe doğru ufak ufak adımlar. Gelecekteki bizi yaratıyoruz. Kaderini yazıyoruz. Başarılı ya da başarısız olacağına her geçen günü karar veriyoruz. Ya da vermeye çalışıyoruz daha doğrusu. Çünkü elimizde olmayan faktörleri de hesaba katmak lazım.
Bu sebepten dolayı her yerde duyduğumuz bu klişe soruyu seviyorum. “5 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?” işte idolünüz tam orada. İdolünüz rol modeliniz, örnek almanız gereken hikayeniz orada duruyor. Çünkü varmak istediğiniz noktaya varmış. Yürüdüğü yolu aldığı kararları yaptığı fedakarlıkları neden örnek almayasınız ki? He çünkü o hikayeyi siz yazıyorsunuz ve pek de inanmıyorsunuz bir başarı hikayesi olacağına Elalemin olumluları ya da olumsuzluklarını yorumlamak daha kolay değil mi
5 yıl sonraki kendin, Bugünkü sana teşekkür mü edecek küfür mü edecek? Bu sorunun cevabını sana ve zamana bırakarak bu bölümü bitiriyorum. Biraz karışık ve soyut bir anlatım oldu ama mesajı dekode ve deşifre edecek kadar zeki olduğunuzu biliyorum. Bir sonraki bölüme kadar sağlık ve sevgiyle kalın. Peace !!
BÖLÜM 4
KENDİNDEN İLHAM ALMAK – KENDİNE TEŞEKKÜR ETMEK
Bir önceki bölümlerde plan yapmaktan ve kendini sevmekten bahsettik. Yani hep bugün ve geleceğe dönük konuştuk. Bu bölümde biraz geçmişle ilgili konuşalım. 3 soru sorarak başlamak istiyorum.
Yeni yıla girerken, son 5 yılınızı göz önüne getirdiğinizde ve tek bir kişiye teşekkür edin desem aklınıza ilk hangi isim geliyor? Tamam. Şimdi sadece 3 kişiye teşekkür edin desem kimler geliyor? Okay şimdi 5 kişiye teşekkür edin.
Bu 3 soruyu farklı ortamlarda ve farklı insanlara sordum. Tek kişiye teşekkür ederken çoğu kişi kendine teşekkür etmez. Yani bugüne kadar bu soruyu sorduğum insanların %80’i hep başkalarına teşekkür etmiştir kendine teşekkür etmeden önce. 3 kişiye teşekkür etmek sorusuna gelince yine aynı şekilde. 5 kişiye teşekkür etmek sorusuna gelince o zaman birkaç kişi kendine teşekkür etmeyi hatırlıyor ve tabi ki en son sırada. Hatta bazı insanlar, listeye ekleyecek isim bulamadığı için kendi ismini ekliyor.
Bu durumun sebebini bilmiyorum ama şuna bağlıyorum, genelde aldığımız doğru kararları unutuyoruz. Yaptığımız güzel şeyleri unutuyoruz ama yanlış kararlarımızı ve utanç verici anılarımızı o kadar hızlı unutamıyoruz.
Bu teşekkür listesinde akrabalarımızı ve arkadaşlarımızı ekledik fakat en yakın arkadaşımızı unuttuk, kendimizin en iyi ve yakın arkadaşı olmalıyız. Hiç kimse yokken sen oradaydın ve teşekkür edilmesi gereken tek kişi varsa o ilk sen olmalısın. Kaç yaşında olursan ol, o yaşa gelene kadar zaman zaman bazı kararlar almak zorunda kalmışsındır. Bazen doğru kararları aldın bazen yanlış. Aldığın bütün yanlış ve doğru kararları için kendine teşekkür etmelisin. Seni sen yapan şey, etrafındaki insanlar değil. Seni sen yapan şey kendine olan bakışın ve yaklaşımındır.
Kendine olan yaklaşımın olumlu olursa hayatına olumlu olayları ve insanları çekersin. Kendine olan bakışın olumsuz olursa olumsuz olayları ve insanları çekersin maalesef. Kendine teşekkür et ve kendini affet.
Geçmişte attığın her adım hakkında kendine teşekkür etmek sadece bugünü değil. Geleceğini de etkileyen çok ufak bir adımdır. Bugün 5 yıl önceki sen’e teşekkür ediyorsun diyelim. Peki 5 yıl sonraki sen’in bugünkü sene teşekkür etmesini istiyor musun? Okay o zaman ileride kendine teşekkür edeceğin kararlar almaya başla. 5 yıl önceki Lubz’a teşekkür ederim bugün olduğum kişi olmamı sağladığı için. 5 yıl sonraki lubzu örnek alıyorum çünkü olmak istediğim kişi odur.
Bir sonraki bölümde kendini örnek almakla ilgili konuşacağız. O zaman kadar sağlık ve sevgiyle kalın. Peace.
KENDİNİ SEV - KENDİNE DÜRÜST OL VE KENDİNİ DİNLE
BÖLÜM 2
PLANLARIMIZ NEDEN YARIM KALIR
BÖLÜM 1
YILLIK PLANLAR
Yıl başında neden plan yaparız?
Yıl başında plan yaparız çünkü yeni bir sayfa açmak gibi geliyor. Saatler 00:00 gösterdiğinde ve takvim 01/01 yazdığında sanki dün dahil, geçen sene yaptığımız her şey geride kalır ve yepyeni bir insan olarak yepyeni temiz bir hayat satın aldığımızı düşünüyoruz. Satın almak kavramını bilerek kullanıyorum çünkü yeni bir şey satın aldığımızda aynı davranışları sergiliyoruz.
Basit bir örnekle anlatayım müsaadenizle. Batum’a gittiniz yeni bir I phone aldınız. Aldığınız bu yeni telefon çok değerli olmalı katlandığınız zahmetleri hesaba katarsak. Öyle ya da böyle o telefona sahip oldunuz. Telefonla geçirdiğiniz ilk günlerinizi gözlemleyin. Harika ve profesyonel bir i phone kullanıcısısınız. Kamerasından Sirisine kadar bütün özelliklerini kullanırsınız. Siriye sormadığınız soru kalmaz. Çünkü yeni dolaysıyla değerlidir. Siz de onu taşıdığınız için değerli hissediyorsunuz. Uygun fiyata aldığınız için ekstra zeki de hissetmeniz gayet normal.
Süre insandan insana değişir ama belli bir süre sonra o I phone artık sahip olduğunuz diğer her şey gibi sıradan ve eski. Arama whatsapp ve instagram üçgeni başlar. Google Maps ve birkaç uygulama dışında neredeyse hiçbir özelliğini kullanmamaya başlarsınız. Bu normallik uzun sürmeyecek çünkü yenisi çıkacak. Eskisinden daha donanımlı. Onu satın alırsınız ama bir süre sonra o da sıradanlaşacak. Sorun telefonun donanımında değil, sorun sizin donanımınızdadır. Millet I phone 11 ile film çekerken biz sadece whatsapp kullanrak I phone 13’ün donanımını beğenmeyip üst modelini alıyoruz. Neyse bu örneği uzatmadan konumuza bağlayalım.
Yani bir yılı satın aldığımızda o bizim için yeni ve dolaysıyla kıymetlidr. Her dakikasını kullanmak istiyoruz. Verimli bir yıl olsun istiyoruz. Ona göre plan yapıyoruz. Yılın belli bir bölümünü planlarımıza göre yaşıyoruz. Spor yapıyoruz, sağlıklı besleniyoruz kitap okuyoruz yeni bir hobi ediniyoruz vs ama ne yazık ki o da sıradanlaşacak ve yeni bir yılın daha gelmesini beklemeye başlarız. Sorun gelip geçen yıllarda değil. Sorun bizde ve zamana olan bakışımızıdadır. Saatler 00:00 gösterdiğinde ve takvimler 01/01 yazdığında yeni bir kişiye dönüşmüyoruz. Yeni bir sayfa açmıyoruz. Boktan bir insansak hala boktan bir insanız. Noktan bir hayatımız varsa hala boktan bir hayata sahibiz. Her şeyin fiyatı artmasından başka bir şey olmuyor maalesef. O da yeni yıla mahsus değil her ay artıyor zaten.
Verimli bir yıl geçirmek istiyorsanız zamana olan bakışınızı değiştirmekle başlamalısınız. Zaman dünyada eşit ve adil dağıtılmış tek sermayedir. Önemli olan, sizin onu nasıl kullandığınızdır. Zamanı anladıktan sonra yıllık, aylık haftalık hatta günlük planlarınızı yapabilirisiniz. Bir sonraki bölümde planlarımız neden yarım kaldığından bahsedeceğiz o zaman kadar sağlık ve sevgiyle kalın. Peace
Lo-Fi Afro Beat
I'm trying new things. Hope you like it
The podcast currently has 17 episodes available.