*9 TEVBE SÛRESİ 107-119 MEALİ N113 M009
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile
107 Zarar vermek, İnkârı yaymak, mü'minler arasında tefrika çıkarmak, daha önce Allah ve Rasülüne harp açanın (yolunu) beklemek üzere mescit edinenler var. Onlar: "Bizim iyilikten başka bir isteğimiz yoktu" diye yemin ederler. Allah şahittir ki onlar yalancıdırlar.
108 Hiç bir zaman onun (zararlı mescidin) içinde (namaza) durma. İlk günde temeli takva üzerine kurulan (Kuba) mescid içinde (namaza) durman elbette daha layıktır. Orada öyle erkekler vardır ki onlar temizlenmeyi severler. Allah da temizlenenleri sever.
109 Binasını Allah korkusu ve Allah rızası üzerine kuran mı hayırlı, yoksa binasını, yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup, onunla cehenneme yıkılan mı daha hayırlı? Allah zalim kavme hidayet vermez.
110 Yaptıkları bina (mescid) kalpleri parçalanıncaya kadar, kalplerinde bir şüphe olarak kalacaktır. Allah bilendir, hükmedendir.
111 Allah, cennet karşılığında mü'minlerden canlarını ve mallarını satın almıştır. Allah yolunda harp ederler, öldürürler, öldürülürler. Tevrat, İncil ve Kur’ân’da hak olarak yaptığı bir (cennet) va'didir. Allah’tan daha çok sözünü kim yerine getirir? O halde onunla yaptığınız bu alışverişte sevinin. İşte büyük başarı budur.
112 Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, (oruç tutanlar) rukü edenler, secde edenler, iyiliği emr edenler, kötülüğü engelleyenler, Allah'ın sınırlarını koruyanlar, (işte bu) mü'minleri müjdele.
113 Onların cehennem yaranı oldukları, onlara belli olduktan sonra, yakınları bile olsa peygamber ve mü'minlere, müşriklere istiğfar yapması yaraşmaz.
114 İbrahim'in babası için istiğfarı, babasına verdiği söz üzerinedir. O’nun, Allah düşmanı olduğu İbrahim'e belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz İbrahim yanık yürekli, yumuşak huyludur.
115 Allah, hidayete erdirdikten sonra, sakınacakları şeyleri açıklamadan, bir kavmi sapıtmaz. Şüphesiz Allah, her şeyi bilicidir.
116 Şüphesiz göklerin ve yerin mülkü Allah'a aittir. O diriltir, O öldürür. Sizin için ondan başka dost ve yardımcı yoktur.
117 Muhakkak Allah, peygamberi de afvetti; içlerinden bir kısmının kalpleri kaymak üzere iken, zor saatte ona uyan Muhacir ve Ensarı da afvetti. O, onlara çok şefkatlidir, merhametlidir.
118 (Harpten) geride kalan üç kişiyi de afvetti. Geniş olmasına rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti. Canları kendilerini sıkmıştı da, Allah’tan yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını anladılar. Tevbe etmeleri için Allah onları afvetti. Şüphesiz Allah, tevbeleri çok kabul edendir, merhamet edendir.
119 Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve sadıklarla beraber olun.