Fluent Fiction - Turkish

Lift-Off Adventure: Love and Lessons in Cappadocia


Listen Later

Fluent Fiction - Turkish: Lift-Off Adventure: Love and Lessons in Cappadocia
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2025-10-10-22-34-02-tr

Story Transcript:

Tr: Cappadocia'nın efsanevi manzaraları eşliğinde, balonlar rengarenk gökyüzünü delip geçiyordu.
En: Amidst the legendary landscapes of Cappadocia, balloons were piercing through the colorful sky.

Tr: Emir, Leyla'ya göz kırparken, heyecandan elleri titriyordu.
En: Emir winked at Leyla, his hands trembling with excitement.

Tr: Emir, Leyla'yı etkilemeye kararlıydı.
En: Emir was determined to impress Leyla.

Tr: Bu yüzden, balon kampında öğrendiklerini ona anlatmak istedi.
En: Therefore, he wanted to tell her what he had learned at the balloon camp.

Tr: Ama bazen, detaylara dikkat etmeyi unutan biriydi.
En: But sometimes, he was someone who forgot to pay attention to details.

Tr: Leyla, gözleri parlayan bir çocuk gibi, balonları izliyordu.
En: Leyla, like a child with shining eyes, was watching the balloons.

Tr: “Balonların nasıl çalıştığını biliyor musun?
En: "Do you know how balloons work?"

Tr: ” diye sordu masumca.
En: she asked innocently.

Tr: Emir, cesaretle “Tabii ki!
En: Emir, with courage, replied, "Of course!

Tr: Sana her şeyi gösterebilirim,” dedi.
En: I can show you everything."

Tr: Kemal, tecrübeli ve nazik bir eğitmen olarak, onları izliyordu.
En: Kemal, as an experienced and kind instructor, was watching them.

Tr: “Dikkatli olun, gençler,” dedi.
En: "Be careful, young ones," he said.

Tr: “Balonlar şakaya gelmez.
En: "Balloons are no joke."

Tr: ”Emir, Leyla’ya balonun nasıl hazırlanacağını, sepetin ne işe yaradığını anlattı.
En: Emir explained to Leyla how to prepare the balloon and what the basket was for.

Tr: Tam bir tur yaparken, Leyla merakla dinliyordu.
En: As they made a full tour, Leyla listened with curiosity.

Tr: Ancak Emir, ipleri kontrol etmeyi unutmuştu.
En: However, Emir had forgotten to check the ropes.

Tr: Balon, yavaşça yerden yükselmeye başladı.
En: The balloon started to slowly lift off the ground.

Tr: Leyla şaşkın bir kahkaha attı.
En: Leyla let out a surprised laughter.

Tr: “Emir, uçuyoruz!
En: "Emir, we're flying!"

Tr: ” dedi.
En: she said.

Tr: Emir telaşla balonun sepetine sarıldı ama ipin bir ucunu kaçırmıştı.
En: Emir hastily grabbed onto the basket, but he had missed one end of the rope.

Tr: Kemal, olayı görünce hızlıca yanlarına geldi.
En: Seeing what was happening, Kemal quickly came over to them.

Tr: Gözlerini devirdi ve ipi ustalıkla kavrayarak balonu yere indirdi.
En: He rolled his eyes and skillfully grabbed the rope, bringing the balloon back to the ground.

Tr: Emir’in yüzü kızarmıştı.
En: Emir's face was flushed.

Tr: Leyla ise olan biteni eğlenceli bulmuştu.
En: However, Leyla found the whole situation amusing.

Tr: “Tam bir maceraydı!
En: "That was quite an adventure!"

Tr: ” dedi, gülerek.
En: she said, laughing.

Tr: Sonunda, Emir hatasından ders çıkardı.
En: In the end, Emir learned a lesson from his mistake.

Tr: “Özür dilerim, Leyla.
En: "I’m sorry, Leyla.

Tr: Detaylara dikkat etmeliydim,” dedi içtenlikle.
En: I should have paid attention to the details," he said sincerely.

Tr: Leyla, Emir’in samimiyetini takdir etti ve “Önemli değil, Emir.
En: Leyla appreciated Emir's sincerity and replied, "It's not important, Emir.

Tr: Hepimiz öğreniyoruz,” diye yanıtladı.
En: We are all learning."

Tr: O gün, Emir etkilemek yerine dürüstlüğün daha değerli olduğunu anladı.
En: That day, Emir realized that honesty was more valuable than impressing someone.

Tr: Cappadocia’nın muhteşem manzarası altında bulutlarla kaplı gökyüzünü izlerken, Kemal, Leyla ve Emir, az önce yaşanan maceraya hep birlikte güldüler.
En: Under the magnificent scenery of Cappadocia, while watching the cloud-covered sky, Kemal, Leyla, and Emir laughed together about the adventure they just had.

Tr: Bazen en iyi dersler, en büyük hatalardan çıkar.
En: Sometimes the best lessons come from the biggest mistakes.


Vocabulary Words:
  • legendary: efsanevi
  • landscapes: manzaraları
  • winked: göz kırparken
  • trembling: titriyordu
  • determined: kararlıydı
  • impress: etkilemeye
  • innocently: masumca
  • courage: cesaretle
  • instructor: eğitmen
  • careful: dikkatli
  • prepare: hazırlanacağını
  • basket: sepetin
  • tour: tur
  • curiosity: merakla
  • ropes: ipleri
  • slowly: yavaşça
  • lift: yükselmeye
  • hastily: telaşla
  • grab: sarılmak
  • missed: kaçırmıştı
  • rolled: gözlerini devirdi
  • skillfully: ustalıkla
  • flushed: kızarmıştı
  • amusing: eğlenceli
  • sincerity: samimiyetini
  • appreciated: takdir etti
  • honesty: dürüstlüğün
  • magnificent: muhteşem
  • cloud-covered: bulutlarla kaplı
  • adventure: macera
...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Fluent Fiction - TurkishBy FluentFiction.org