-İş yerindeki davranışları-Kariyerini-Kendi kendine koçluk araçlarını -İK operasyonlarını veya-IK'nın dijital dönüşümünü merak eden herkesin yayını!!!
... moreShare Meraklısına İnsan Kaynakları
Share to email
Share to Facebook
Share to X
By Evrim Funda İnkaya Horoz
-İş yerindeki davranışları-Kariyerini-Kendi kendine koçluk araçlarını -İK operasyonlarını veya-IK'nın dijital dönüşümünü merak eden herkesin yayını!!!
... moreThe podcast currently has 195 episodes available.
🤖 Yapay Zeka vs. İnsan Kaynakları: İşe Alım Savaşlarında Kim Galip? 🏆
Yapay zeka, artık insanların dijital izlerinden, davranışlarından ve tutumlarından neler yapabileceğini tahmin edebiliyor. Peki, bu durumda İK departmanına ihtiyacımız var mı? 🤔
Bir düşünelim: Şirketimizde hangi görevler var, hangi pozisyonlar açık? Bu görevler için gerekli yetenekler neler?...
Şu anda, bu süreç 'aynaya bakarak' yani çok insani bir yöntemle yapılıyor. Ancak, yapay zekanın bu süreci devralması mümkün mü?
👀 Yapay zeka, belki de veriye dayalı, objektif kararlar verebilir; ama şirket kültürüne uyum sağlayacak, ekip dinamiklerini anlayacak kadar duyarlı mı?
🚀 Şirketler, veri ve insan sezgisini birleştirerek en iyi adayları seçmeye devam ederken, İK'nın insan dokunuşunun yerini bir algoritma alabilir mi?
Cizvit Rahiplerinden İK Dersleri! 🎓
Cizvit rahipleri bize yetenek yönetiminde eşsiz dersler sunar: Sürekli gelişim, esneklik ve adaptasyon.
Modern profesyonel dünyada, görev tanımlarının artık net sınırlarla çizilmediği bir dönemdeyiz. Yeni nesil çalışanlar bile bazen daha fazla yapılandırılmış hiyerarşik yapıları tercih edebilirken, 'profesyonellik' kavramı sürekli evrim geçiriyor.
🔄 Profesyonel demek, ücretin ötesinde bir kendini geliştirme süreci demektir. Profesyonellik, işini ustalıkla yapma ve sürekli öğrenme arzusunu ifade eder; amatörlükse acemiliği değil, bir tutku durumunu temsil eder.
💡 İK'nın Rolü: İnsan Kaynakları bölümleri, çalışanların bu sürekli gelişim yolculuğunda önemli bir görev üstlenir. İK'nın, kendini geliştirmeye hevesli profesyonellere karşı bir yükümlülüğü vardır—desteklemek, yönlendirmek ve büyümelerine olanak sağlamak.
🤔 Peki sizce, günümüzde 'profesyonel' olmanın anlamı nedir? İş yerinde sürekli gelişim nasıl teşvik edilir?
İnsan Kaynakları'nda bir yenilik düşündük: Doğum günü kutlamalarını esnek yan haklar uygulamalarıyla entegre etmek! 🎂✨
Nasıl mı?
Her doğum gününde, çalışanlarımızın seçebileceği özel yan haklar sunarak kutlamaları kişiselleştirebiliriz.
Belki bir spa günü, belki ekstra bir tatil günü, ya da belki de onların seçebileceği bir hediye!
📹 Bu fikri bir videoda tartıştık ve şimdi sizlere soruyoruz: Siz ne dersiniz? Bu tür yenilikçi yaklaşımlar çalışan memnuniyetini artırır mı? Yoksa çok mu gösterişli?
🤔 İK'da sınırları zorlamak ve çalışan deneyimini zenginleştirmek adına sizin fikirleriniz neler? Yenilikçi ve esnek çözümler bize neler kazandırabilir?
🎉 İK'nın Dijital Dönüşümü: Doğum Günü Kutlamalarından Çıkarılan Dersler 🎂
Evet, İK dijitalleşti; artık doğum günlerimizi bile kutluyor! Ama bu standart tebrik mesajları gerçekten kalbimize dokunuyor mu? Samimiyet mi yoksa sadece bir bildirim mi? 🤔
20 küsur yıl önce bu kalıp mesajların modası geçmiş olmalıydı. Elbette, bu mesajlar geldi diye bir firmanın ürününü veya hizmetini satın alan var mı, bilmiyoruz.
Ama belki bir indirim veya promosyon içeren doğum günü mesajları daha hoş karşılanabilir. Yine de, burada veriyi iyi yönetmek ve teklifi samimiyetle sunmak şart.
🚀 İşin sırrı, robotik süreçlerle kişiselleştirmeyi dengelemekte. Samimiyetin dijitalleştirilmesi mümkün değil, ancak doğru veri yönetimi ve kişisel dokunuşlarla dijital mesajlar bile içten hissedilebilir.
Müşteri odaklı görevlerde "yüzünüz gülmeli" derken, "sistem bozuk, yapamıyorum" diyerek sırıtmak değil, gerçekten gülmek kastediliyor. Müşteri olarak hızlı ve doğru hizmet bekleriz, kıvırmalar ve bahaneler değil!
🚫 Kıvırmayın: Bir şeyi yapamıyorsanız, hoş görünmek adına saçmalamaya gerek yok. Dürüst olun ve durumu olduğu gibi aktarın. Duygular ve düşüncelerle gerçekleri ayrı ayrı anlatabilme becerisi, bu işin olmazsa olmazı.
💡 Algoritma ile Düşünmek: Algoritma temelli düşünme, işlerin gerçekçi ve sistemli yapılmasını sağlar. Öğrenmeyi ve algoritma ile düşünmeyi öğrenmek, müşteri deneyimini doğrudan etkiler.
🤖 İK Tavsiyesi: İşe alımlarda, duygularla düşünceleri ayrı ayrı ifade edebilen, gerçeklerle yüzleşebilen kişilere öncelik verilmeli. Bu, müşteri deneyimine doğrudan yansır!
🤔 Peki siz ne düşünüyorsunuz? Müşteri odaklı bir pozisyonda başarılı olmak için hangi becerilere ihtiyaç var?
🔍 İnsan Kaynakları: Zaman Tünelinde Bir Yolculuk 🕰️
Bir zamanlar, İnsan Kaynakları'nın öncülü olan "Özlük İşleri" vardı. Muhasebenin bir alt dalı olarak, çalışanların kaç çocuğu olduğundan maaşlarına kadar her şeyi bir kart üzerinde toplardı. Kağıtlar konuşurdu!
📈 Sonra "Personel" kavramı sahneye çıktı. Ne mi değişti? Eski muhasebe şef yardımcısı daha fazla yetki aldı, sadece bu kadar.
🚀 Sonra tabela değişti, İnsan Kaynakları departmanı doğdu! Ama değişen sadece tabela mıydı? Belki de en büyük sorun, zihniyetin yavaş değişmesiydi. Çalışanlar ve yönetim nezdinde kendilerini kanıtlama mücadelesi veren bu departman, modern organizasyonların vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
🤔 Peki sizce İK'nın evrimi nereye gidiyor? İK departmanları modern iş dünyasında nasıl bir rol oynamalı?
🎯 Müşteri Odaklılık İçin Gerekli Olan #1 Beceri: Geri Bildirim Alabilme Yeteneği! 🔄
İşe alım mülakatlarında en sevdiğim soru: "Hayatındaki en büyük başarın ne?" Ama asıl mesele cevapta değil, adayın bu başarıyı neden önemli bulduğunda. İşin püf noktası burada başlıyor. 🕵️♂️
Sonra devam ediyorum: "Peki, en büyük başarısızlığın nedir ve bundan ne öğrendin?" Eğer bu soruya düzgün bir cevap veremiyorsa, o zaman geri bildirim alma konusunda bir sorun var demektir. Ve bizim için bu, büyük bir kırmızı bayrak! 🚩
💡 Neden mi? Çünkü kimse her şeyi bilemez. Eğer biri her şeyi bildiğini düşünüyorsa, bizim ona öğretebileceğimiz pek bir şey kalmamış demektir. İşte bu yüzden, kendini tanıma ve geri bildirim alabilme yeteneği, müşteri odaklı bir kültürde başarı için anahtar unsurlardır.
🧠 Duygusal Zeka vs. Analitik Zeka: Sahada Hangisi Daha Çok Puan Toplar? 🏆
Edward de Bono'nun "Zeka Tuzağı" makalesinde belirttiği gibi, analitik zeka yüksek olanlar genellikle kendilerini hata yapmaz olarak görürler. Hatalar daima başkalarının olur!
Ancak, gerçek dünyada duygusal zekanın kıymeti paha biçilemez. Çünkü duygusal zeka, geri bildirimi kucaklamak, empati kurmak ve takım çalışmasını desteklemek demek.
📈 Uzun Vadeli Kazanç: Analitik zekanın pırıl pırıl parladığı yerler var, ama eğer duygusal zeka ile dengelenmezse, bir noktada çuvallama riski taşır.
Araştırmalar, duygusal zeka sahibi kişilerin uzun vadede daha başarılı olduğunu gösteriyor. Çünkü onlar sadece verilerle değil, insanlarla da çalışıyor!
👥 İşe Alım Tavsiyesi: Bir sonraki işe alımınızda, analitik becerilerin yanı sıra duygusal zekaya da önem verin. Çünkü iş, yalnızca rakamlardan ibaret değil!
💡 Sizce iş yerinde duygusal zeka mı, analitik zeka mı daha önemli? Hangi zeka türü sizin işinizde daha çok fark yaratıyor?
🌍 Hibrit Çalışma Düzeninde Hayatta Kalma Rehberi: Nasıl Ayakta Kalınır? 🚀
Hibrit çalışma düzeni, "yeterli olmak" kavramını yeniden tanımlıyor. Artık sadece işlerin üstesinden gelmek değil, zorluklarla yüzleşip, onları aşma yeteneği öne çıkıyor.
Panik olmak yerine, "Bu da oldu, şimdi önümüze bakalım!" diyebilmek... Sorumluluk almak, iş birliği yapmak ve belki de tökezleyen bir arkadaşınıza destek olmak, yeni normalimiz.
🔍 Araştırmalara Göre: Amerika'da yapılan bir çalışmada, zorluklarla başa çıkabilme yeteneğine sahip bireyler incelenmiş. Örneklem olarak Vietnam'da esir düşüp, eve döndüklerinde psikolojik destek görmeyenler veya Alman toplama kamplarından kurtulanlar alınmış. Ortaya çıkan sonuç?
Umursamaz gerçeklik.
Yani, "Ne zaman serbest bırakılırsak bırakılalım önemli değil, ben yine de buradan çıkacağım!" diyebilmek.
🎯 İşe Alımlarda Aranan Özellikler: Bu hayatta kalma yeteneği, işe alımlarda aranan en önemli özelliklerden biri haline geldi.
Hayal kırıklığına uğramadan, her durumda ayakta kalabilenler, şirketler için gerçek bir hazine.
🤔 Peki siz ne düşünüyorsunuz? Hibrit çalışma düzeninde hangi beceriler sizi ayakta tutuyor?
Eskiden CRM deyince aklımıza hemen veriler gelirdi, şimdi ise bu kavram, müşteri deneyimini kolaylaştırmak adına dijital dönüşümle iç içe geçmiş durumda.
Peki, işin içine insan faktörü girince denklem nasıl değişiyor?
🔍 İşe Alımın Gücü: İnsan Kaynakları'nın rolü burada devreye giriyor. Müşteri ile doğrudan temas eden çalışanlar, sadece işlerini iyi yapmakla kalmıyor, aynı zamanda müşterilerin yüzünü güldürüyor. Çocukken öğrendiğimiz gibi, sirke satmak değil, güler yüzlü olmak her daim önemli! 😊
💡 LinkedIn İstatistiklerine Göre: Teknik beceriler önemli, evet, ama pandemi sonrası dönemde kişisel nitelikler ve sosyal beceriler daha da önem kazandı.
İşte bu yüzden, LinkedIn'de en çok aranan yetenekler arasında duygusal zeka, takım çalışması ve stres yönetimi gibi beceriler üst sıralarda yer alıyor.
📈 Sosyal Becerilerin Gücü: Araştırmalar, teknik bilgisi yüksek olanların, ancak sosyal becerilere daha az sahip olanların %60 oranında daha az tercih edildiğini gösteriyor. Müşteri odaklı görevlerde bu oran %75'e kadar çıkıyor!
🤝 İK ve Pazarlama El Ele: Müşteri deneyimini zenginleştirmek için, hem teknik bilgiler hem de sosyal beceriler gerekiyor. İşte bu yüzden, bir sonraki işe alım sürecinizde hangi yeteneklere öncelik vereceğinizi iyi düşünün!
The podcast currently has 195 episodes available.
6 Listeners
50 Listeners