Mevsimlik çalışma izninin dönüşümü: İdare işçinin beyanlarını görmezden geldiğinde ret kararı neden hukuka aykırı olur Günaydın ve Göç Hukuku podcastinin yeni bölümüne hoş geldiniz. Bugün çok sık karşılaşılan ve çoğu zaman belirleyici olan bir meseleyi ele alıyoruz: mevsimlik çalışma izninin, bağlı (işveren yanında) çalışma iznine dönüştürülmesi. Bu dönüşüm birçok yabancı işçi için kritik bir adımdır; çünkü ikametlerinin istikrarı ve çalışma hayatlarının devamlılığı büyük ölçüde bu sürecin doğru yürütülmesine bağlıdır. Bahsettiğimiz olay, Calabria Bölgesel İdare Mahkemesi'nin (Reggio Calabria şubesi) 24 Kasım 2025 tarihinde yayımlanan ve 2025 yılı 3 sayılı dosyaya ilişkin kararıdır. Mahkeme, Prefektürün işçiye ön ret bildirimine karşı sunduğu açıklamaları dikkate almadan karar verdiğini tespit ederek dönüşüm talebinin reddini iptal etmiştir. Oysa işçinin açıklamaları usulüne uygun şekilde sunulmuş ve idari dosyaya eklenmişti . Olay son derece açıktır. İşçi tarım sezonu için İtalya’ya girmiş, mevsimlik çalışma iznini almış ve süresi dolmadan dönüşüm başvurusunda bulunmuştur. Prefektür, işverenle ilgili bazı iddialara dayanarak bir ön ret bildirimi göndermiştir. İşçi buna kapsamlı açıklamalar ve belgelerle yanıt vermiştir. Ancak buna rağmen Prefektür, nihai kararında hiçbir açıklamanın sunulmadığını ileri sürmüştür. İşte bu hata, kararın iptaline yol açmıştır. Dönüşüm sürecinde katılım hakkı bir formalite değildir; hukuki bir güvencedir. 241/1990 sayılı Kanun’un 10-bis maddesi, idarenin ilgili kişinin sunduğu beyanları incelemesini ve nihai kararı bu bilgiler ışığında gerekçelendirmesini zorunlu kılar. İdare, gerçekte sunulmuş olan belgelerin hiç verilmediğini iddia ederse, kararın gerekçesi yanlış bir temele dayanır ve kararın tamamı hukuka aykırı hâle gelir. İdare Mahkemesi de tam olarak bunu vurgulamıştır: işçinin beyanlarının dikkate alınmaması, ret kararını geçersiz kılacak kadar ciddi bir usul hatasıdır. Bu karar çok önemli bir noktayı ortaya koymaktadır: usulün doğruluğu, yabancı işçinin hayatını ve geleceğini doğrudan etkiler. İşçinin sunduğu açıklamalar görmezden gelindiğinde, kişi belirleyici olabilecek unsurları ileri sürme fırsatından mahrum bırakılır ve dönüşüm haksız yere reddedilebilir. Yargısal denetim ise bu dengesizliği düzeltmek ve idari sürecin içinin boşaltılamayacağını hatırlatmak için devreye girer. Böylece bugünkü bölümün sonuna geliyoruz. Dinlediğiniz için teşekkür ederim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.