Hayatın sahnesinde gerçekten başrolde miyiz, yoksa yalnızca bir figüran gibi mi hissediyoruz? Hikâyeyi kimin anlattığı mı önemli, yoksa nasıl anlatıldığı mı? Yeni bölümümüzde, anlatılmamış duygulara, susturulmuş seslere ve göz ardı edilmiş varoluşlara kulak veriyoruz. Mikrofonu gerçekten kim tutuyor?

"Hikayeyi kim anlatırsa o kazanır!" başlıklı bu bölümde;

• Kendi hayatımızda başrol olamamanın sancısını,
• Başrol olduğumuzu düşündüğümüz hikayelerde başkalarının senaryosuna figüran olmayı,
• Sessiz kalmanın da bir anlatı biçimi olduğunu,
• “Gitmek” eyleminin aslında ne kadar zarif ve güçlü bir seçim olduğunu konuşuyoruz.

Evet, hazırsanız 3. sezon 1. bölüm...
Buyurunuz efenim...

Pembe Fil... Hayatımıza bir şekilde giren ama görmezden geldiğimiz o koca mesele... Mükemmel Olmasa da Olur’un bu bölümünde tabu ve ön yargılarımızın hayatımıza nasıl yön verdiğini konuşuyoruz. Peki, bu görünmez duvarlar ve kalıplar gerçekten bize mi ait? Yoksa yalnızca birer yük mü? "Bazen görmek istemediğimiz şey, aslında en çok yüzleşmemiz gerekendir." – Pembe Fil

"Neyse ki gün ayıyor, umutsuzum dediğim anlar belki de kaldırım taşlarının arasından filizleniyor." Mükemmel Olmasa da Olur’un bu bölümünde, 25 yaşın getirdiği karmaşayı, olanları kontrol etme çabasını, duyguların içinde kaybolmayı ve sonunda her şeyin hayırlısını, hayırlısının nasıl olabileceğini sorgularken buluyorum kendimi... Belki sen de kendi taşlarının arasındaki çiçeği fark edersin diye notlar bırakıyorum buraya... "Mutluluğu neden kaygıyla takas ederiz?", "Kontrol etmeyi bırakmak mümkün mü?", "Hayatın akışına güvenmeyi nasıl öğreniriz?", "Hayırlı olan kolay olan mıdır?" İyi dinlemeler

Aynı, Beyhan Budak'ın da dediği "Delirmiş bir dünyada delirmemeye çalışmak" gibi...



Instagram Linkleri: @merimsiii
@mukemmlolmasadaolur.pod

Koşulsuzca kabullendiğimiz, bize ait olmayan düşüncelere 🥂


Instagram Linkleri: @merimsiii
@mukemmlolmasadaolur.pod

Mükemmel Olmasa da Olur'un bu bölümünde, hayal kuramama durumunun ardındaki engelleri keşfedeceğiz. Kendi hayallerimizin köklerine inerek, bu zorluğun nedenlerini anlamaya çalışacağız. Korkular, sınırlayıcı inançlar ve dış etkenler hayal gücümüzün kanatlarını nasıl kırabilir? Hayal kurma yeteneğimizi nasıl yeniden keşfedebilir ve güçlendirebiliriz? Bu samimi ve derinlemesine bölümde -belki de biraz edebiyatla yüz göz olarak- kendi hayallerimize adım atmamız için ilham verici provalar yapacağız. Gel hep beraber, kırık kanatlarımızı onaralım. Hayal kurmanın gücünü yeniden keşfedelim...

Selam! Zamanın nehrinde, nehir ile akıp gidebilme dileğiyle uzun bir aradan sonra geri geldim. Bu bölümde koyduğum isme rağmen fark etmeden programa yüklediğim mükemmeliyetçilik algısını öldürüyoruz.
İsyankâr ruhuma hoş geldin, sefalar getirdin canım. Keyifli dinlemeler!

Eğitim hayatımda bu cümleyi kurabilmem için geçen 5 sene. Bu bölümü, lise zamanlarıma ithaf ediyorum.

Düşünmeyi, çok da düşünmemek lazım.

Selam 2022. Ben geri döndüm.