Hellöööö! Bir anda defterimi bırakıp mikrofonu elime alarak burada buldum kendimi! Bu bölüm siyah-beyaz düşünce tarzının hayatımızdaki yansımaları üzerine çene çaldım. Kontrol-kaygı-kontrol-kaygı diye sürüp giden kırılamayan zincirler, çok emek verdiğimiz ama gerçekleşmeyen şeyler bizi neden bu kadar yıpratıyor? Beraber düşünelim, beraber fark edelim, beraber değişelim ve sonra bakarız neydik ne olduk!

Selamlar tekrardan! Uzun bir ara verdiğim için üzgünüm. Ama şartlar gereği böyle oldu. Ben de aslında bu bölüme ihtiyaçlardan, kendimizden yola çıkarak çayımı da alıp geldim. Biraz oradan biraz buradan akış nereye götürürse oraya giden bir bölüm oldu. Çayınızı kahvenizi alıp bir yaz akşamında sizleri de beklerim efenim. İyi dinlemeler!

Selamlaar! Bu bölümde kendi ihtiyaçlarımızı fark etmemiz ve bunları düşünmemiz üzerine konuştum. Uzun zaman aradan sonra biraz içimi dökmek iyi geldi. Acaba sizin de var mı kendinizi kısıtladığınız tabularınız? Hayatımızı yaşarken sığmaya çalıştığımız kutular, uzun listelerce nasıl bir kadın/erkek olmamız gerektiğini anlatan kurallar, hayat bazen o kadar zorken bir de kendimize eklediğimiz ağırlıklar ve engeller...

Hellloooo! Welcome to Selcen's world! In this episode, I talked about what is 'Neydik Ne olduk?' and what I am sharing in the episodes. Stay tuned for the next episodes!

Hellöööö! Bir adaptaston sürecinin içinde dönüp dururken çocukluğuma dönmeye başladım. Çocukken ne zaman yalnız ve güçsüz hissettim? Ne zaman korktum? Ne zaman büyüdüm? Anne ve babama hala öfkeli miyim? Kısacası küçük Selcen'i de aldım geldim. Sizinkileri de alın gelin bakalım neler varmış!

Hellöö!!! Serinin ikinci kısmında Amerikadaki yaşam ve kültürü üzerine çene çaldım. Oradaki yiyeceklerden tutun da insanlarına kadar konuştum. Sanırım kapitalizmin göbeğinde olmayı utanarak söylüyorum ki biraz özlemiş olabilirim. Abur cuburlarınızı yanınıza alın ve dinlemede kalın!

Hellööö! Yeni bir bölümle karşınızdayım. Yurtdışı deneyimleri serisi oluşturmaya karar verdim. Bu serinin ilki Work and Travel programı ve Amerika hakkında oldu. Genellikle bu programla ilgili konuştuğum yeni episode karşınızda efenim. Work and Travel deneyimim ve daha fazlası için tık tık! O zaman Rafet El Roman'dan Amerika şarkısını sizlere ithaf ediyorum. İyi dinlemeler...

Hellöööö! Uzun bir aradan sonra tekrardan merhabaaa! Hayatımızın ipleri bizim elimizde mi yoksa elalem ne der diyerek mi yaşıyoruz diye aldım mikrofonu elime. Bi düşünelim bakalım bu hayat bizim mi başkalarının mı? Şarkı önerisi: Sezen Aksu - Farkındayım💜

Helllööö!!! Duygusal bir bölümle karşınızdayım. Hüngür hüngür ağlamalı bir sabahın ardından bugün içimi dökmeye geldim. Eski ve yeni Selcen'in kavuşma anı yaklaşıyor. Ne demek istediğimi bölümde anlayacaksınız sevgili dinleyicilerim! Ben hayatımdaki kopmalardan, kaçmalardan bahsettim. Bakalım bu bölüm size neler hissettirip neler düşündürecek? Şarkı önerim: Bana bir masal anlat baba🎧 Sevgiyle kalın...

Helllöööö.... Bu bölümde kendimizi acaba nasıl sevebiliriz diye derin düşüncelere daldım. Biz kendimizi sevmezsek nasıl başkasının bizi sevmesini bekleyebiliriz ki canım dinleyiciler? Başkasına 'tamam canım' kendimize gelince 'salak' diyenler olarak dedim ki burada bi duralım ve bakalım biz yapıyoruz. Bir de bu sıcak yaz günlerinde kendimizi sevme yolunda bir adım atalım diye şarkı önerim bölüm sonunda!