2020 yılının Ocak ayını geride bıraktık ve elimizde 1 Ocak 2020 neşesinden pek eser kalmadı sevgili dinleyenler. Avustralya yangınlarından memleketteki depremlere, Trump reisin mimiklerinden bizim reisicumhurun yorumlarına, İran’la başlayacağından korktuğumuz 3.dünya savaşı tehlikesine kadar bir çok şeyi sığdırdık Ocak 2020’ye. En son dün gece Londra saati’ne göre 23:00’te İngiltere resmi olarak Avrupa birliğinden çıktı ve Şubat’a böyle merhaba dedik.
Bunlar neden böyle oluyor derseniz; daha önceki kayıtları takip edenler hatırlayacaktır, 26 Aralık 2019 Oğlak burcu Güneş tutulmasının sonrasında bir büyük kavuşum gerçekleşmişti. Yine Oğlak burcunda gerçekleşen ve savaş döngüsü olarak da adlandırılan bu Satürn-Pluton kavuşumu... Bu dünya astrolojisi açısından 33 yılllık yeni bir döngü başlatmış oldu. Hem tutulma hem de bu kavuşum üst üste gelince 2020’nin rotası da bir nevi çizilmiş oldu. Daha önce belirttiğim gibi bu durumlar devletler, byük şirketler, ekonomik sistemler, siyasi organizasyonlar, iklim değişikliğinin getirdiği sorunlar gibi konularda sert zamanlara ve dönüşüm zorunluluğuna işaret ediyor. Örneğin Avustralya yangınlarının iklim değişikliğinden kaynaklanmadığı ile ilgili çok sayıda manipülatif haberler yapıldı ama gerçek gün gibi ortadaydı. Ve öyle bir yangına karşı mevcut yaklaşımlarla hiçbir şey yapılamadığı da görüldü. Demek ki bunlara hazırlıklı olacak yeni bir yapılanma ve iklim değişikliğine karşı devlet ve şirket çıkarlarının geride tutulması gerektiği de iyice ortaya çıktı. İşte bu 33 yıl içinde bu ve bunun gibi konulardaki dönüşüm zorunluluğu hep gündeme gelecek ve bu hiç de kolay olmayacak. 2020 bunun biraz provası gibi gerçekleşiyor diyebiliriz.
Dünkü Brexit de bu siyasi organizasyonlardaki dönüşüme harika bir örnek teşkil ediyor; Zira mevcut AB yapısı da bir çok zorluk içinde. Ama İngiltere’nin bu kararına baktığımızda onlar için de çok çözüm getireceği söylenemez. 31 Ocak 23:00 anının Londraya göre haritasına baktığımızda diplomasi temalı Terazi burcunun yükseldiğini gördük; bu diplomatik olarak İngiltere’yi çok fazla bağlayan koşulların olacağını aynı zamanda bu kararın halkın gündelik hayatı ve ekonomisi yönünde beklenmedik karışılıklar ve hayal kırıklıkları yaşatacağını söylemek mümkün. Aynı zamanda halk sıkışmış durumda ve İskoçlar’ın AB den çıkmak istememesi önemli mücadelelere ön ayak olacakmış gibi görünüyor.
⚡Bu program Friedrich Ebert Stiftung'un katkılarıyla hazırlanmaktadır. Yayınların sorumluluğu yayıncılara aittir.