Muhteva: 2022 Katar Dünya Kupası formalarını tamamen kendimize, açlığımıza ve uyku durumumuza göre sıraladığımız hususi bölümümüzün ikinci parçası. Filmi sonu için izleyenlere sonunu söyleyelim Fransa'yı şampiyon yaptık, Kanada'ya çok güldük, Kore'de şaşırdık... İlk kez açıklamalarımızı okuyanlara da merhaba diyelim, o kadar zamandır bakmıyorsunuz ki buraya artık çok uzun ve keyifli yazacak iştah da kalmadı açıkçası... Buyrun mail adresimiz, [email protected] Görsellere erişmek için takip ettiğimiz sayfa için tıklayınız!

Mim: Dünya Kupası Fantezi Futbol Oyunu'nda kurduğunuz takımla Müsabık Muhayyelat Ligi'e katılıp bizi perişan etmek isterseniz, buyursunlar ligin katılım kodu: PGTN2IBA "düşünmüyordum ama aklıma soktunuz, nereden açıyoruz" diyenler için de buyrun davet linki: buraya tıklayın!

Muhteva: 2022 Katar Dünya Kupası katılımcısı takımların formalarını inceleyip kritik ederek kendimize ve beğenilerimize göre sıralamalarını yaptığımız bu bölüm yine bir hususi yine bir es bölümü. Dünya Kupası formalarına özel bölüm hazırlayarak muhtemelen bu organizasyona forma markalarından daha çok özendiğimizi gösterdiğimiz bir içerik oldu. Görsellere erişmek için takip ettiğimiz sayfa için tıklayınız!

Mim: Bize [email protected] adresine mail atarak ulaşabilirsiniz kıymetli dinleyenlerimiz; atıf hatamız olur, yanlış bilgimiz olur, kafanıza eser yazasınız gelir, konu/içerik tavsiyeniz vardır, falan bölüm olmamış diyesiniz olur, olur..

Muhteva: Farkında olmadan girdiğimiz sezon finalinin ardından başladığımızı umduğumuz yeni sezonumuzun ilk bölümünde Türk futbolundan bir enstantene seçip ısınma turu attık. Türk futbolunun PR'la imtihanı üzerine düşündük ve bize bu konuda theatricality and deception, powerful agents to the uninitiated* diyerek gülen S.Hurma'ya ve Karagümrük'e teşekkürlerimizi sunduk. Sıcaktan bunalınca da Eskişehir soğuklarına kaçtık ve buz gibi maçların beraberliklerini yâd ettik. Asıl mesele bambaşka idi, gerçek bir 45'lik... İstemsizcesine... 

Mim: Bize [email protected] adresine mail atarak ulaşabilirsiniz kıymetli dinleyenlerimiz; atıf hatamız olur, yanlış bilgimiz olur, kafanıza eser yazasınız gelir, konu/içerik tavsiyeniz vardır, falan bölüm olmamış diyesiniz olur, olur..

Atıf Rafı: *Dark Knight Rises (2012)

Muhteva: Yine bir dünya fasıla akabinde lutfedip kaydettiğimiz bu bölümde yok yok sevgili dinleyen. Son bölümdeki bazı iddiaların üzerinden geçelim deyip yine hususi bir bölüm yaptık ama işler daha da karıştı. Kerem hakkındaki kanaatlerimizi bilediğimiz, Bodø/Glimt'ten özür dileyemediğimiz, kendimizi de kattığımız birçok yorumcu ile papaz olup çıktığımız bir bölüm oldu. İlk kez kulüp futbolu hakkında da konuşalım dedik ama kokudan önümüzü göremedik ve Türk Futbolu gibi bir bölüm çıktı ortaya. 

Mim: Bize [email protected] adresine mail atarak ulaşabilirsiniz kıymetli dinleyenlerimiz; atıf hatamız olur, yanlış bilgimiz olur, kafanıza eser yazasınız gelir, konu/içerik tavsiyeniz vardır, falan bölüm olmamış diyesiniz olur, olur..

Atıf Rafı: Okumadığımız Kitaplar Hakkında Nasıl Konuşuruz? (Everest Yayınları, Pierre Bayard); Erman Toroğlu'nun Videosu; The Letters (IU Press, Hegel); Önder Özen ile Katılmıyorum; Kolpaçino (2009); Der Untergang (2004). 

Muhteva: Bu sezon üçüncüsü olmak üzere, bu sefer de hususi dosyasını açtık ve dokuzuncu bölümümüzü Türkiye A Milli Erkek Futbol Takımı'na kurban ettik. Sabık Kaptan'ımız Oğuz, Saraçoğlu'ndan bildirerek: "çok da yetenekli değilmişiz, bizi beklemeyin siz..." dedi ve kendi scout açısından maçın yıldızını tespit edip ekledi: "yalnız Saraçoğlu'ndaki ağlar çok etkileyiciydi..." Bu arada, teşekkürler EastCoast!

Mim: Bu bölüm normal takvimimiz ve senaryomuzun dışında olması hasebiyle bir önceki bölümle yayın vakti olarak fazla üst üste geldi, umarız bu durumun 8.bölümün reytinglerini etkilemesine izin vermezsiniz. 

Mîm-i sâni: Bize [email protected] adresine mail atarak ulaşabilirsiniz kıymetli dinleyenlerimiz; atıf hatamız olur, yanlış bilgimiz olur, kafanıza eser yazasınız gelir, konu/içerik tavsiyeniz vardır, falan bölüm olmamış diyesiniz olur, olur.. 

Muhteva: Üstündekiler ve aklındakilerden sonra kaptan'ın çevresindekileri öğrendiğimiz, efsane 2003-04 kadrosunun; isimleri, mevkileri ve görevlerini öğrendiğimiz bu leziz programda, 10'ların ne zaman koşmayı bıraktığını öğrendik, halı sahadan nizami sahaya adapte olduk ve burada gitmememiz gereken bölgeleri keşfettik, 2002'nin Türk Futbol Tarihi'ndeki esas ehemmiyetini fehmettik ve kalecilerin nerelerinin güzel olması gerektiği hususuna da kaptan'ın sözleriyle bir açıklık getirdik...

Atıf Rafı: Johan Cruyff, Benim Oyunum. 

Muhteva: Kaptan'ın üstündekileri öğrendikten sonra şimdi zihnindekileri silkeledik... Zidane (Marsilya) Rulet'inin hikayesini -bu haliyle muhtemelen- ilk kez dinleyeceğiniz, Kaptan'ın hayalini kurduğu onbirinin ileri altılısını öğreneceğiniz, antremanın ne olduğunu ve neden yapıldığını keşfedeceğiniz ve çalımın kavramsal analizine dalacağınız bir bölüm oldu. En son eski 10'ları andık ve gözlerimiz doldu, Yaşar Kemal ve hıçkırıklarla kapattık bölümü... 

Atıf Rafı: 1998 Dünya Kupası Finali; 2006 Dünya Kupası Finali; 2005 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali; Zidane (Marsilya) Ruleti; 2001-2 UEFA Şampiyonlar Ligi 2.Grup Maçı (Arsenal-Juve) Bergkamp asisti; Last Samurai

Muhteva: Büyük hükümlerin döndüğü, sponsor almadığımız ve burada dediklerimizden sonra da alamayacağımızı netleştirdiğimiz; bizleri Virginia, Florida, Ohio, Washington, NY ve Konya'dan dinleyen kıymetli dinleyenlerimizi hassaten selamladığımız bu güzide bölümle, kendi serüvenimize döndük, biraz topa bastık ve dedik ki "sahi üzerinde ne var(dı) Kapo?" Doksanların bitip, iki binlerin başladığı süreçte futbol franchise'ının serüvenini, döneminin mühim hasletlerini yüklenebilmiş bir futbol tüketicisi olan Kaptan'ın şahitliğinde dinledik, ilk forma ve kramponlarını konuştuk; bir marka tarafından aldatılmış gencin hıçkırıklarına kulak verdik... Bir de en önemlisi, astarlı şortun nasıl giyileceğini öğrendik. Tüm o tutuculuk ve gelenekçiliğin altında bir de itiraf duyduk Kaptan'dan, "aslında sarı..." 

Atıf Rafı: Mario Puzo, Baba; Eski TSL Formaları; 2006 Dünya Kupası Finali; 1996 JJ Okocha ve Kırmızı Ayakkabısı; 1998 Dünya Kupası Ronaldo'nun Kramponu

Muhteva: Ana senaryomuzu paranteze alarak, Euroİkibinyirmi/bir Hususi bölümü ikinci faslı olarak hazırladığımız bu bölümde evvela Türkiye'nin Galler ve İsviçre maçlarını ele aldık. Şenol Güneş'in 'ne demeliydi'sini konuştuk ve acayip de bir aforizma koyduk ortaya. Bölüm adında da göreceğiniz üzere harc-ı âlem bir vecizeyi aldık, harc-ı mahir bir hüküm koyduk. Finale bir açıdan baktık: Akdenizli Auteur yönetmenin sinemasında modern futbolun geist'ını gördük; diğer açıdan baktık gişe canavarı bir Anglo-Sakson suç filminin başlığını gördük: Southgate Must Die!

Mim: Kapak tasarımımızda Glenn Jones'in nefis illüstrasyonundan ilham aldık ve biz de icon formatında yeniden çizip odağımıza yerleştirdik. Kendisine hürmetler...