Fluent Fiction - Turkish

Secrets of the Past: A Family Mystery Unveiled


Listen Later

Fluent Fiction - Turkish: Secrets of the Past: A Family Mystery Unveiled
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2025-09-09-22-34-02-tr

Story Transcript:

Tr: İstanbul'un sınırlarındaki terk edilmiş depo, sonbaharın ilk günlerinde, rüzgarla dans eden yapraklar arasında yükseliyordu.
En: The abandoned warehouse on the outskirts of İstanbul rose among the leaves dancing in the wind during the first days of autumn.

Tr: Emre ve Leyla, gizli bir toplanma noktasını bulmak için dikkatlice yaklaşırken, içeride saklı olan sırların peşindeydiler.
En: Emre and Leyla, carefully approaching to find a secret meeting point, were in pursuit of the secrets hidden inside.

Tr: Günlerdir dedikodusu yapılan aile sırrının kanıtlarının burada saklı olabileceği söyleniyordu.
En: It was said that the evidence of the much-gossiped-about family secret could be hidden here.

Tr: Emre, yıllardır hissettiği aile yabancılığına son verme umuduyla doluydu.
En: Emre was filled with hope to put an end to the sense of family alienation he had felt for years.

Tr: Büyük bir kararlılıkla, "Buraya girmek zorundayım, Leyla," dedi.
En: With great determination, he said, "I have to go in here, Leyla."

Tr: Leyla'nın aklında hâlâ şüpheler vardı.
En: Leyla still had doubts in her mind.

Tr: "Emre, bu yer güvenli olmayabilir.
En: "Emre, this place might not be safe.

Tr: Ama kaygılandığım şey bu değil... Ya hayal kırıklığına uğrarsak?"
En: But that's not what concerns me... What if we end up disappointed?"

Tr: Depoya adım attıklarında, içerideki hava soğuk ve nemliydi.
En: As they stepped into the warehouse, the air inside was cold and damp.

Tr: Paslanmış demir kirişler ve kırık camlar onların yolunu kesiyordu.
En: Rusty iron beams and broken glass blocked their way.

Tr: Her adımda zeminde yankılanan küçük çatırdamalar duyuluyordu.
En: With each step, they heard small creaks echoing on the ground.

Tr: Emre'nin kalbi daha hızlı atmaya başladı.
En: Emre's heart began to beat faster.

Tr: "Bu odada olmalı," dedi ve Leyla'ya işaret etti.
En: "It must be in this room," he said, gesturing to Leyla.

Tr: Gizli oda, eski kutular ve tozlu belgelerle doluydu.
En: The secret room was filled with old boxes and dusty documents.

Tr: Emre titreyen ellerle bir dizi sararmış fotoğraf ve kağıdın üzerindeki tozu silip süpürdü.
En: With trembling hands, Emre wiped away the dust on a series of yellowed photos and papers.

Tr: İlerledikçe, aile geçmişleri gözleri önünde belirmeye başladı.
En: As they proceeded, their family history began to unfold before their eyes.

Tr: “İnanılmaz…” diye mırıldandı Leyla, alçak bir sesle.
En: "Incredible..." Leyla murmured in a low voice.

Tr: Tam o sırada, depoda yankılanan ayak sesleri duydular.
En: At that moment, they heard footsteps echoing in the warehouse.

Tr: Hızla birbirlerine baktılar.
En: They quickly looked at each other.

Tr: "Biri geliyor!"
En: "Someone is coming!"

Tr: dedi Leyla, sesinde panik var.
En: said Leyla, her voice tinged with panic.

Tr: Emre çabukça birkaç belge topladı.
En: Emre quickly grabbed a few documents.

Tr: Kaçmak için Leyla’yla göz göze geldiler.
En: They exchanged looks, ready to flee.

Tr: Acele ile depodan çıkarken, kalplerindeki korku ve heyecan birbirine karıştı.
En: As they hurriedly left the warehouse, the fear and excitement in their hearts mingled.

Tr: Depodan ihtiyatla ve hızlıca uzaklaştılar.
En: They cautiously and swiftly moved away from the warehouse.

Tr: Onların ardından, içeri giren iki karanlık figür görünmez aralıklarda belirdi.
En: Behind them, two dark figures appeared in the unseen gaps.

Tr: Güvende olduklarından emin bir mesafeye ulaştıklarında, Emre'nin yüzünde bir şeylerin değiştiği açıkça belliydi.
En: Once they reached a distance where they felt safe, it was evident that something had changed on Emre's face.

Tr: Artık yalnızlık duygusundan sıyrılmış, ailesinin geçmişine dair çok daha fazla bilgiye sahipti.
En: No longer was he burdened by the feeling of loneliness; he now possessed much more information about his family's past.

Tr: Leyla ise, şüphelerine rağmen bu maceranın bir parçası olduğu için mutlu bir gülümsemeyle Emre'ye eşlik etti.
En: Leyla, despite her doubts, accompanied Emre with a happy smile, glad to be part of this adventure.

Tr: Emre'nin kararlılığına ve gerçekleri arayışına duyduğu saygı artmıştı.
En: Her respect for Emre's determination and quest for truth had grown.

Tr: İstanbul'un sessiz kollarında ilerleyen bu ikili, artık daha güçlü bir bağla birbirlerine kenetlendiler.
En: The duo, advancing in the quiet arms of İstanbul, were now bonded by a stronger connection.

Tr: Emre, ailesinin geçmişine doğru karanlıkta bir adım atarken, Leyla yanındaydı.
En: As Emre took a step into the darkness of his family's past, Leyla was by his side.

Tr: Henüz keşfedecekleri daha çok şey vardı, ama en azından artık yalnız değillerdiler.
En: There was still much more to discover, but at least they were no longer alone.


Vocabulary Words:
  • abandoned: terk edilmiş
  • outskirts: sınırlarındaki
  • warehouse: depo
  • evidence: kanıtları
  • alienation: yabancılığı
  • determination: kararlılıkla
  • disappointed: hayal kırıklığına
  • damp: nemliydi
  • rusty: paslanmış
  • beams: kirişler
  • creaks: çatırdamalar
  • gesturing: işaret etti
  • trembling: titreyen
  • yellowed: sararmış
  • proceeded: ilerledikçe
  • unfold: belirmeye
  • murmured: mırıldandı
  • tinged: var
  • panic: panik
  • flee: kaçmak
  • swiftly: hızlıca
  • gaps: aralıklar
  • evident: belliydi
  • burdened: sıyrılmış
  • quest: arayışı
  • bonded: kenetlendiler
  • adventure: macera
  • respect: saygı
  • discovery: keşfedecekleri
  • darkness: karanlıkta
...more
View all episodesView all episodes
Download on the App Store

Fluent Fiction - TurkishBy FluentFiction.org