Burada ilk buluşmamız… Büyüyorum, olgunlaşıyorum.. Sen gibi... Fark ettim ki bir şeyi ihmal etmeye başlamışız. Seninle sohbetlerimizi, seninle paylaşmayı... Yaşam bu. Öncelikler değişiyor, acılar sevinçler, düşmeler kalkmalar, başarılar başarısızlıklar... İki yıldır cümlelerde de buluşmuyoruz. Çok özlemişim. Senden önce kendim için. Senden alacaklarım, yüreğinden yüreğime, zihninden zihnime... Aynı gökyüzünün altında birlikte her gün değer yaratıyoruz ama kendimizi ihmal ediyoruz. Bazen odamda, bazen arabamda, bazen sabahın yüksek motivasyonunda...
Sen ve Ben geceyarısından sonra, sabah, zamansız o anda taşıdığım ne varsa olduğu gibi...
Her bölüm yüzde yüz amatör, olduğu gibi. Mikrofonum bile yok... nasıl ki cümlelerimi yazarken odamda karşımda benimlesin kimliksiz, şablonsuz; burada da sanki seninle telefonda konuşuyormuşuz gibi gerçek olsun istiyorum. Dinlendi dinlenmedi, bilindi bilinmedi kaygısı olmayan kendim için bir alan... Nasıl ki bilgi hazır olan tarafından bulunur, benzer ruhlar, enerjiler, zihinler de birbirini bulur. Şu an biliyorum ki dinleyen her bir kişi sadece benimle olmak için gelmiş olacak. ben ve biz için.
Günlük yaşamda zaten yüzbinlerce yüreğiz, her yerdeyiz, her geçen gün çıtayı yükselterek.. Bu kez de sadece ama sadece paylaşmak, birlikte olmak için.
Biraz durup nefes almak için...