Sana kötülük ettim, sevgilim

Kendi ektiğim şüphe fidelerini

Yeşermiş şüphelerimi

Senin içinde de filizlendirdim

Belki seni suçlamadım

Seni hedef göstermedim

Ama genede hatta ettim

Seni sevdim, sevdiğimden söylemek istedim

Amacım ne sebepsiz bir sorgu biçiminde bulunman

Ne de bana acıman

Ben sadece kendi içimi döktüm

Olmayan fikirlerimi paylaştığım gibi

Dönek şüphelerimi de paylaşmaya cüret ettim

Özür dilerim, pişmanlığımdan değil

Mantıklı olamadığından

Mantıksız davrandığımdan

Seni sevdiğiminden değil

Seni daha çok sevebilmek istediğimden

Kendimi sevmediğimden değil

Kendimi daha çok sevmek istediğimden

Hata ettim, pişmanım

Pişman gibiyim

Korkma, ben abartıyorum sadece

Parayı istemediğinden değil ondan yana hedef koymamam

Sebebim hırsım

İstersem alırım, biliyorum

Onlar ne kadar zekiyse

Bana da geldi o genlerden

Yetiştirildim ben, bir psikopat, bir duygusal aşufte, bir mantıkçı demagog tarafından

İş zekayla kalsa üçünüzden biri olurdum

Şimdi üçünüzden de güçlü oldum

Büyüdüm, büyütüldüm

Sizin tarafınızdan

Tapıyım diye yarattıklarına, şükür etmem

Feragat ettiklerine, bir an olsun minnet eylemem

Pişmalıklarından, vicdanına bir damla su yar etmem

Verdiklerine, bir kez olsun teşekkür etmem

Tanrı senin gibileri

Benim gibi kafirlerden korusun

Bizi yarattığına o kadar pişmansın ki

Ecele kadar şirk koşmaya ısrarcısın

Veya ben çok pişmanım senin gibi bir

Tanrı tarafından yaratıldığımdan

Daha gelmeden binmiştim

İlk durakta inmişim

(#7500)

Yok biri buralarda. İstiyorum ama. Aradığımı sanma. Dediklerime kanma. Hadi bana sen tanımla. Yok o olmadı. Bu hiç olmadı. Ben böyle demem. Gözlerim. Özlerim. Aşkı ağırlar her an içim. İçimdeki kahırla birebir. Çelişse de. Gerekirse sevişir. İçinden gelirse sevilir. Korkuna yer yok. Uzunca düşünülenler burada yok. Kısaca sikimden aşağı. Kasımpaşa. Gezme benim mahallemde. Semt çocuğuyuz. Sikeriz belanı burada. Ansızın tanışırsam bir hatunla. Selam ver dünya ahiret bacına.

Kasımpaşada geziyorum diye

Deli diyorlar

Uzaklardasın, doğduğum şehrin merkezinden

Sesine tutsaksın, inmişsin dağın tepesinden

Mahrumsun, yaşayıp da anlamadıklarından

Sana mazurum, vilayetimde bulduğum huzurum

Bu sabah kokuna, uyandığımda görmemek daha

Bu an bakışına, korkusuzca gözlerindeki aydınlığa

Buradan uyanışına, seninle yeniden doğmaya

Gözlerinde tılsımda kaybolmaya

Onunla bir gece daha

Tekrar tekrar dansa kaldırmaya

Sevmekten korkarcasına

Dansa kaldıran neşesiz adama

Öncesinde eşsiz kalmış dallama

Sanma sensiz kalacak sonrasında

Sen yemek yemeyi seviyorsun. Ben seninle yemeyi seviyorum. Sen konuşmak istiyorsun. Ben senin konuşmanı istiyorum. Sen sevişmeyi arzuluyorsun. Ben sevişirken arzuluyorum. Sen biri görür diye korkuyorsun. Ben seni görememekten korkuyorum. Sen söyledikçe seviyorsun. Ben söylediğimden beri seviyorum. Sen sıkıldıkça hatırlıyorsun. Ben hatırladığım için sıkılıyorum. Sen uyandığın için öpüyorsun. Ben öpmek için uyanıyorum. O kadar mı seviyorsun? Duyduğunda şaşırdın. Ben de aşırıya kaçırdım. Fark edemediğimden diyorum. Fark edince. Söylerim. Şimdi söyleyebilirim.

Aramızda duygular var. Arasında ayrılıklar var.

"Acı gelmiştir."

(1)

Bendeki bu aşk olmasa

Beş para edersin

On para da edersin

Elli de, yüz de edersin

Kaç yeter? Bilmem

İşte olunca oluyor

Bulamıyorsun ederini

(2)

Baskı mı? Askı mı?

Kıyafeti asarken sıkıntı değil de

Kıyafeti çıkardığında sıkıntı

O boş askı hep yanında

Odanın bir başında

Baktıkça hatırla

Geleceğinde seninle daima

Dolabın kaygısı da bir ayrı

Onun baskısı

Sen seç ya askıyı at

Ya da dolabı sat

(3)

Bu üçüncüsü

Bilmem üzücü

Noldu, küstün mü?

Hayır, güldüm