Bu haftaki programımızda aslında oldukça sıradan görünen bir öykünün birdenbire akıl almaz bir karanlığa gömülmesinin mümkün olduğu noir edebiyatı konuşacağız. Absürtlüklerle dolu bir olay örgüsünün karanlık bir anlatım ve sıra dışı bir sendromla harmanlandığı bir kitabı, Latin Amerika edebiyatının güzide seçkilerinden bir eser olan Tayga Sendromu’nu inceleyeceğiz. Kitap kasvetli üslubuyla hepimizin içindeki en karanlıkta kalan kuytu köşelerin altını çiziyor. “Hepimiz içimizde bir orman taşırız, kilometrelerce uzanan kayınlar, köknarlar, sedirler.” Tayga Sendromu seksen üç sayfalık ama Tayga ormanları kadar yoğun bir eser.